
ARCADIA / Sami Baydar
Bana yaşatma tekrar
mahşer günü utancını Allah'ım
kendimle yüzleştirerek.
Artık aya bakmayacağım
yıldıza yakarmayacağım.
Aşkın ne olduğunu biliyorum artık
diri diri gömülmek istemiyorum.
Şurada yalnızca şiirimi yazayım
ölüm çobanların mutlu ülkesi
Arcadia'da bile egemen.
Aynaya bakınca hapsolduğum
mutluluğu görüyorum.
Bana mutluluğun aranacağını
hep aranacağını söylüyor gözlerim.
Acılar dolu kalbimden korkmuyorum
kendimden öğreneceklerimden.
Acı artık varlığıyla güzel
söyleyecek sözlerim gizli artık.
Beni yaratan sensen sevgili yokedecek misin yeniden?
Acı üstün geldi de yaşadım varlığımı.
-Nicholas'ın Portresi kitabından.
mahşer günü utancını Allah'ım
kendimle yüzleştirerek.
Artık aya bakmayacağım
yıldıza yakarmayacağım.
Aşkın ne olduğunu biliyorum artık
diri diri gömülmek istemiyorum.
Şurada yalnızca şiirimi yazayım
ölüm çobanların mutlu ülkesi
Arcadia'da bile egemen.
Aynaya bakınca hapsolduğum
mutluluğu görüyorum.
Bana mutluluğun aranacağını
hep aranacağını söylüyor gözlerim.
Acılar dolu kalbimden korkmuyorum
kendimden öğreneceklerimden.
Acı artık varlığıyla güzel
söyleyecek sözlerim gizli artık.
Beni yaratan sensen sevgili yokedecek misin yeniden?
Acı üstün geldi de yaşadım varlığımı.
-Nicholas'ın Portresi kitabından.
Uzun Tamam
Sami Baydar’ın Sessiz Anısına
Hangi açıdan devrilecek bir ağaç
Bir ağaç sevgilinin ellerinden daha yumuşadı
Ben daha katı yürüdüm omuzlarım belli bir açıda
Çünkü berberler saçları keserken
Saç sessizce düşer omuzlardan
Öyle düştüm alnım çatlamışsa hata
Benim şu defterden yazdığım son cümledeydi:
Seni nasıl sevdiğimi bilsen
geçip bir köşede utanırsın
Utanıp sarı kapaklı bir kitabın çiçeğine su verirsin
Böyle devrildi her şey
Her şey devrildiğinde müziğin altında kalmıştım
Sanırım yine de, sessizliği temiz tutmalı.
Sami Baydar’ın Sessiz Anısına

Hangi açıdan devrilecek bir ağaç
Bir ağaç sevgilinin ellerinden daha yumuşadı
Ben daha katı yürüdüm omuzlarım belli bir açıda
Çünkü berberler saçları keserken
Saç sessizce düşer omuzlardan
Öyle düştüm alnım çatlamışsa hata
Benim şu defterden yazdığım son cümledeydi:
Seni nasıl sevdiğimi bilsen
geçip bir köşede utanırsın
Utanıp sarı kapaklı bir kitabın çiçeğine su verirsin
Böyle devrildi her şey
Her şey devrildiğinde müziğin altında kalmıştım
Sanırım yine de, sessizliği temiz tutmalı.

düş, bir orman kanunudur.
sözcük ne kadar uzarsa
öylece çıldırırım
varsın ayak izlerim
öğrensin özlemeyi
geyiklerin sıcaklığı
bulanmış esimlere
uzanmış parsların
süngüleyen gözleri
özlediğim yırtıcılık
böcekler bir yaz gecesine
çağırıyor sevgilim ikimizi
ama insan bağırtılarla
ateşlerle tutuşturuyor otları
ah ben pas renkli
ilişmişim göğe
direk olmuşum
eli alnına dayalı
elektrikler geçen
çocuk gelmiş
belime sarılmış
tut demişim
mavimsi tüyü
bir bulut kesilmiş"
sözcük ne kadar uzarsa
öylece çıldırırım
varsın ayak izlerim
öğrensin özlemeyi
geyiklerin sıcaklığı
bulanmış esimlere
uzanmış parsların
süngüleyen gözleri
özlediğim yırtıcılık
böcekler bir yaz gecesine
çağırıyor sevgilim ikimizi
ama insan bağırtılarla
ateşlerle tutuşturuyor otları
ah ben pas renkli
ilişmişim göğe
direk olmuşum
eli alnına dayalı
elektrikler geçen
çocuk gelmiş
belime sarılmış
tut demişim
mavimsi tüyü
bir bulut kesilmiş"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder