Aynı yerlerde kazalar olmaya devam ediyor.
Aynı yerlerde insanlar ölmeye devam ediyor.
AK Parti iktidara geldiğinde büyük projeleri vardı. Bana göre bunların en başında “Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma Projesi” geliyor. Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde Prof. Dr. Ömer Dinçer’in başlattığı büyük reformdu.
-Devlet işlevsel hale gelecekti
-Devlet küçülecekti
-Devlet hesap verebilir olacaktı.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta yaptığı konuşmada “15 yılda yaptığımız tüm reformlara rağmen hala obez bir devlet yönetimine sahibiz”demişti.
Evet, AK Parti dönemi başladığında 1,8 milyon olan devlet personel sayısı, 3,3 milyonu geçti. Devletin ekonomideki payı da yüzde 31,0’den yüzde 41,0’e çıktı. (Eski seri GSMH hesabı üzerinden Genel Devlet Dengesi)
Burada bir ekleme daha yapalım: Ömer Dinçer’in büyük değişim projesinde sorumlu bir devlet karşımıza çıkacaktı. Millet yeri geldiğinde Devlet’e hesap sorabilecekti...
***
Önceki gün açıklandı: Son 10 yılda trafik kazalarında tam 51 bin kişi canını yollarda vermiş. Yılda 5 bin 100 kişi ölüyor..
Yaklaşık olarak ise, günde 15 kişiyi trafik kazasında öldürüyoruz. Yine yaklaşık olarak günde 10 kişiyi de iş kazalarında öldürüyoruz.
Dünyanın en güzel kanunlarını yapıyoruz ama yaptırımsız kanunlar...
Bakın eski bir gazete başlığı: ”Çağrı merkezleri 1 dakika içinde cevap verecekler”. Açıklama dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a ait. Açın bütün çağrı merkezlerini, bakın 1 dakika içinde cevap veren var mı?
***
Yeniden yazalım...Günde 15 kişi yollarda öldürüyoruz.
Onlardan biri de Zeynep Nazlı Kahveci...Henüz 11 yaşındaydı. Okula gitmek için ana yoldan her gün geçmek zorundaydı. O yolda bugüne kadar sadece bu yıl 50 kazada 20 kişinin öldüğünü söylüyor Kerimbeyliler...
Okul yolu yok... Üst geçit yok... Zaten Zeynep’i ezen sürücü de serbest bırakılmış durumda. Suç, sürücüde değilse, kimde?
Valiler hesap veriyor mu? Veya yerine Karayolları sorumluları? Ya Belediye?
Ara ki, sorumlu bulasın obez devlette.
Çıkın yollara bakın. Bir bağımsız denetim firmasına yol kusurlarını analiz ettirin. Fecaat yerler var. Sorun hız değil sadece... Toplu yaşama ahlakımız yok.
***
Aynı kişiler...Aynı araçlar...
Kapıkule’den çıkınca yola bir tane çöp atmıyorlar. Sınırın Türkiye tarafı leş gibi...Diğer taraf ise pırıl pırıl. Aynı tır kamyonları, sınırın diğer tarafına geçince 3 şeridi ihlal edemiyorlar. O kadar uysallar ki... Medeniyet fışkırıyor Avrupa’ya geçilince.
Bu iş demek ki, kuralları işletmekle de alakalı. Kural koymak değil, kuralları işletip haklıya hakkını; haksıza da cezasını vermekten geçiyor.
AHLAK VERGİSİ!
Bir toplumun en önemli ahlakı toplu yaşam kurallarına uyma oranıdır derim. Bunun başında da trafik gelir.
İstanbul’da birinci köprü girişini kullanmayı yıllar önce bıraktım. Neden mi?: Saatlerce trafikte kuyrukta beklerken, tam giriş yerine yapılan kaynaklar ile hiç beklemeyen akıllılar yüzünden. O akıllılar o kadar fazla ki... Her kuyruk yerinin bir kaynak yeri var.
Aptallar saatlerce bekliyor...akıllılar hiç beklemeden kaynak yapıyor. Hem de polislere rağmen...Çünkü polis çevirse çoğu lüks ve çakarlı araçlardan kim bilir hangi büyükler çıkacak?
Maliye Bakanlığına öneriyorum: Her taraf kamera dolu... Şu kameraları tam kuralına uygun açamaz mıyız? Bilim çağında elle trafik idare ediyoruz.
Kameralar sayesinde ayrımcılık yapmadan bütün akıllılara cezalarını yollayın. Ne bütçede açık kalır, ne de toplumsal ahlaksızlık.
Şimdi yeniden soralım: Sizce 11 yaşında okula gitmek için yola çıkan Zeynep Nazlı Kahveci’yi kim öldürdü?
Katil kim?
