30 Nis 2015

KURAN VE SÜNNETİN TOPLUMLA DİYALEKTİK İLİŞKİSİ

Anadolu İlahiyat Akademisinin düzenlediği başlıktaki isimli paneli youtube'tan bulup ilgilenen düşünce işçilerinin izlemesini hararetle tavsiye ederim. Günümüzde iyiden iyiye alevlenen kuran sünnet evrensellik ve müslümanların hali pür melalini masaya yatıran çok istifade edilebilecek bir panel olmuş. Dikkatle dinledim. Panel üç oturum halinde yüklenmiş zira bir hayli uzun sürmüş panel..

Eski diyanet işleri başkanı ali bardakoğlunun sunumu çok aydınlatıcıydı. Özellikle din tanımı şahaneydi. genel tanımları yapması bakımından çok faydalı oldu kanaatindeyim.Aşağıda aldığım notları aktarıyorum.

'' din üzerine çok fazla kafa yoruyoruz,söz söylüyoruz.din aslında hayatı kavramamızı dünya hayatına dair tasavvurlarımızın oluşması için geldi.biz varolduğumuz dünyayı nasıl kavramalıyız nasıl anlamalıyız  ne varolduğumuz dünyada  yaratılış amacımız ne din onu açıklamak için geldi. fakat her  ne hikmetse müslümanlar dinin gösterdiği bu amaca yönelmek yerine dine yöneldiler. din üzerine konuşmaya başladılar.14 asırdır din üzerinde konuşuyoruz . halbuki dinin gösterdiği hedef hayatı anlamak hayatı tabii olarak kavramak, hayatla yaratan arasında ki barışı o zihni bütünlüğü sağlamaktı.''

''insanların ameli hayatı kuran ve sünnetle başlamadı''

''fıkıh,dinin ana kaynaklarına aykırı düşmeksizin hayatla din arasında bir bağ kurma çabasıdır''

''fıkhi bir konuyu ele alırken biz bunu islamla başlattık islamla bititrdik.bugün bunun yanlış bir metod olduğunu yakınen görüyorum''

''şunu sormamız gerekiyor;gerçek islam dini islam vahyi fıkıhta bir inkılap mı yaptı yoksa süreklilik içersinde bir değişimin bir kesiti miydi?inkılap yapmış olması gerçekten çok rahatlatıcı ve iftihar edeceğimiz bir durum oldu şimdiye kadar.fakat durum böyle değil.aslında insanlığın tarihi seyri içinde bir kesiti ifade ediyor.''

''fıkıh toplumu dönüştürmek ilmi değildir''

''dini iki ekseni vardır;yaratanı tanıma (iman) yaratılanlarla barış ve denge içinde yaşama(ameli salih)''

''kurban ibadeti üzerinde müslümanların konuşması lazım.kurban ibadetinin bu yüzyılda anlamı nedir nasıl olmalıdır ?''

bu konuda epeydir kafa yoruyorum hakikaten bedevi ve göçebe  topluma hitap eden bu ibadetin günümüzde ne anlamı kaldı ? Japon ya da norveçli bir müslüman koyun mu ithal edecek bunun için?

''islamdaki şirket nevilerinin bugün toplumda hiçbir karşılığı kalmamıştır.mudaraba şirketi bugün faizden korkan hacı emmilerin paralarını iç etmek yöntemine dönüşmüştür.bir arkadaşım islamda icra ve iflas hukukunu yazdı. ben o hukuka dayanılarak hiçbir borcun tahsil edilebileceği kanaatinde değilim''
İlhami HOca da biline tezini kısa ve net olarak açıkladı. Kuran hakkında üç yanlış anlama ve bu üç yanlış anlamanın yol açtığı üç yanlış uygulamaya değindi.

-Kuranın hitabı evrensel mi tarihsel mi 
-kuran mahluk mu kadim mi
-kuran metnin basit değil aksine anlam katmanlarına sahip olduğu. akıl ve vahiy arasında fark vardır.

bu üç tasavvur müteşabih muhkem, zahir batın ve asıl fer' kavramlarının oluşmasına yol açmıştır dedi ve izah etti hoca.

Ömer Özsoy hocamda bütün bu meselelerin adam gibi masaya yatırılamamasının korkudan kaynaklandığını söyleyerek toparlayıcı bir bitiriş yaptı. Muaz hadisini tersinden yorumlayarak günümüz akıl tutulmasını ironik şekilde ortaya serdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder