26 Oca 2012

OYUN

Dün,otobüsteyim..İnsanlara bakıyorum çoğu gençler,kulaklarında kulaklık ellerinde yeni nesil zeki telefonlar kimi oyun oynuyor kimi müzik dinliyor kimi de facebookta twitterda "geziniyor". Eskiden "vay be nesle bak kaymış işleri güçleri oyun,boş işler "der burun kıvırırdım(ne aptalca).Sonra "bir eğitim mucizesi" adlı eserle birlikte yepyeni bir hakikate ulaştım ve hidayete erdim.

Bu gün ise otobüslerde,kafelerde ellerinden oyuncak düşmeyen bu nesil , zalim bir eğitim ve aile sistemi tarafından ellerinden alınmış olan çocukluklarını ve oyun ihtiyaçlarını giderme telaşındalar. Oyun oynama yaşlarında sınıflara tıkılıp zorla öğretilmeye çalışalan bu yitik kuşaklar teknolojinin onlara sunduğu oyun oynama şansını kullanıyor sadece ve çok insani.

Anne babalar olarak bir daha düşünelim çocuklarımızı ve kendi çocukluğumuzu..Biz o zamanlar ne istiyorsak çocuklarımızda onu istiyor ve biz de, anne babalarımızın ve toplumun bizden aldığını çocuklarımızdan alacak mıyız? İşte soru bu.

18 Oca 2012

DUVARDA BİR TUĞLA OLMAK YA DA OLMAMAK

Pink Floyd; The Wall albümünde aynı adla meşhur şarkıda şöyle haykırır:

hoca biz çocukları rahat bırak
bizim eğitime ihtiyacımız yok
bizim sınıflarda aşağılanmaya ihtiyacımız yok
hepsi duvarda bir tuğla olucaz der.

Şu aralar Summerhill okullarının hikayesini okuyorum "bir eğitim mucizesi" adlı çeviri eserde. Bu yazı upuzun bir tez olabilir de olmayabilir de ama sanırım olmayacak..

Kısaca Neill usta hakim eğitim sisteminin hastalıklı olduğunu ve hastalık ürettiğini beyan eder ve kurtuluşun çocuğu okula değil okulu çocuğa uydurmaktan geçtiğini söyler. Söylemekle kalmaz yapar da.

Abdurrahman Dilipak ,20li yaşlarda dinlediğim bir panelde çocuğunun aptal olmaması için okuldan aldığını söyler. Eğitimli aptal olmak....

Çocukları özgür bırakın diyor üstat ama başıboş değil.Onlara kendi hayatlarını yaşama şansı verin ve bırakın oynasınlar..

Kendi okul yıllarınızı düşünün ama iyi düşünün..Nasıl bir çocukluk ve okul isterdiniz.

Tüm niyeti velileri söğüşlemek olan bir okul düzeniyle karşı karşıyayız bugün..

Şu an çocukları bu okullara göndermeyelim daha hayırlı olur desem aklımız almaz ve hemen direniriz..Ama hakikat işte böyle inanılmazdır.

Hepsi hepsi duvarda bir tuğla olmak için mi çocuklarımızı büyütüyoruz ???
www.youtube.com/watch?v=xpxd3pZAVHI

5 Oca 2012

FAKİRLİKTEN NEFRET EDİYORUM

Fakirlik, anladımki AİDS kadar sakınılacak ve kaçınılacak bir durum.Fakirlik neredeyse küfür oluyordu diyor ya peygamber. Tasdik ediyorum doğrudur. Metrobüse binmek için Beşiktaştan çıkıyorum otobüsle yanımda koltukta oturan biri hararetle telefonla konuşuyor. Özetle yeni doğan çocuğunun lösemi olduğunu hastaneden geldiğini ve diğer kızının iliğinin nakledileceğini fakat doktorun annesinin gelip onu en az iki hafta emzirmesi gerektiğini duyuyorum.Karşı tarafta daha sonra amca olduğunu öğrendiğim kişi de doktorun haklı olduğunu niye eşinin hastaneye gitmediğini soruyor muhtemelen . Otobüsteki adam amca durumları biliyorsun ev sahibinden 20 tl borç aldım öyle gittim hastaneye bana acil 100 tl gönder diyor. Sanırım amca olmaz diyor ve otobüsteki adam hınçla telefonu kapatıyor. Bu arada gözleri doluyor bıraksan göz yaşları sel olup akacak gibi.

Düşündüm şöyle bir elimi cebime attım adama verecek 100 TL yoktu. Açıkçası 100 TL yoktu. Bu mu dedim lan hayatın Müco. Adama dertleneceğine kendine dertlen. Bu yaş bu tecrübe bu bilgi geldiğin noktada 100 TL yok.Titre ve kendine gel geçen zamana yazık demeden az zamanda çok iş yap ve kazananların safına katıl.

Zira şu fakirlik 31 olsa çekilmez o kadar yani.. Evlerden ırak..