13 Oca 2010

YAZI YAZMAK KÖTÜ YOLA DÜŞMEK GİBİDİR..

Hukuk Fakültesinin ikinci sınıfında idare hukuku dersimiz vardı. Bilenler bilir hocamız İl-Han Özay'dı. Hoca kitabın ilk sayfasına Molierin bir sözünü koymuştu.

" Yazmak kötü yola düşmek gibidir.Önce kendiniz için yazmaya başlarsınız,sonra sevdikleriniz için.En sonunda da para için yazmaya başlarsınız"

Sanırım bu söz , o dönemlerimde tavan yapmış olan saplantılı mükemmeliyetçiliğim gereği kendim için bile başlamaya cesaret edemediğim yazma dürtümü frenleyen manifestom olmuştu.

Geriye dönüp baktığımda bugün ne salak olduğumu düşünsem de o günler için pek anlamlıydı bu saçmalıklar.

Bu hayatta herkesin bir yolu var ve Yaratıcı yollarımızı keşfetmemiz ve bu yolda giderken kendimizi bulmamız için bizi gönderdi buralara. Ve yolumuzu bulduğumuzda ve kendimize vardığımızda nihayetinde Yaratıcıya varmış olacağız. Amaçlanan da bu zaten sanırım.

Kendi yolumu bulmak için değil bilakis bulmamak için uğraşıp durdum yıllarca. Bunu etrafımdaki insanların bakışlarından anladım.Zira dönüp dolaşıp aynı insanların yüzlerini görüyordum bana şaşkınlıkla bakan. Çoğu sıkılıp gitmişti bu dönme dolap beygirini seyretmekten yorulup. Karım beni terketmişti ben ailemi terketmiştim. Yapayalnız kalınca kendimi terketmeye de uğraştım şapşal bir halde. Kendimi öldürsem kendimiden kurtulabilirmiydim.

Bir gün , hiç ummadığım bir gün karanlığın rengine alıştığım ışığın dokusunu unuttuğum bir gün geçmişimden bir ses bir demet aydınlık fırlattı yüzüme ve aynada kendimi gördüm.

"hastasın"

Kral çıplaktı ve bunu gördü. Yol göründü ve yolculuk başladı o an.

Yazmak,okumak ve öğretmek... Ben farkında olmadan yıllarca üstümde taşıdığım şeyin adıymış meğer...

Çocukluk arkadaşım birlikte büyüdüğüm Celal; geçenlerde şöyle dedi bi durup yüzüme baktıktan sonra:
"hatırlarmısın müco,biz küçücükken oyunda oynaştayken sen bizi etrafına toplar bazen bir kuyunun taşında bazen bir merdiven basamağında bize uzaydan,yıldızlardan,başka hayatlardan geçmiş uygarlıklardan bişeyler anlatırdın. Seni öylece hiçbişey anlamadan dinlerdik. Evet farklı gelirdi bize ama seni anlamazdık.Sen bizden çok farklı biriydin." dedi.

Düşünüyorumda şimdi,farklımıydım bilmiyorum ama o yaşlarda yolumu biliyordum galiba. Sonra ne olduysa yolumu yitirdim. 38 yaşında ancak yolumu doğrultabildim.

Ve şimdilik kendim için yazıyorum...