14 Nis 2015

ROBOT ÜRETEN EĞİTİM SİSTEMİNE KARŞI ACİZANE BİR ÖNERİ

Damla Çeliktaban'ın eğitim ile ilgili yazısı ben de şöyle bir fikir doğurdu..

Malum bu blogun yazarı ben bugünkü eğitim ve öğretim sistemine tepeden tırnağa karşıyım. Sadece ben değil düşünen ve dert edinen her akıl sahibi de karşı buna. Finlandiya va Danimarkada eğitim sistemi yeniden dizayn ediliyor. Pek çok ülkede yeni arayışlar ve denemeler var. Biz de dört sene önce montesori yönteminin bahçelievlerde pilot sınıflarda uygulamaya başlanması ile bir ümit ışığı yandı lakin bu benim ve damlanın çocukları için bir umut vermiyor...

Benim sistem içinde basit bir önerim var. Bazı özel durumlar dışında ders işleme mantığını ve öğrenciye bakış açımızı azıcık değiştirirsek bile bu boktan eğitim sisteminde bile sadra şifa bir sonuç çıkacağını düşünüyorum..

Mesela çocuklara hadis dersinde hadislerin tarihçesini anlatacağına şöyle bir yöntem izlenebilir; çocuklar işte size indeks , hadislerin ortaya çıkışı derlenmesi uydurulması konularında serbest olarak dörderli gruplar halinde derse metin getirin ve metinler üzerinden bu konuyu tartışalım. Sınav içinse gerekli dersleri son ay işleriz gibi...

Özellikle edebiyat derslerinde bugünkü uygulama (tam olarak bilmiyorum ben mezun olalı epey bir zaman oldu) aptalca. İlkokuldyaken her hafta bize bir kitap okutulurdu...Kompozisyon dersinin mutlaka geri konması gerekiyor. 

Ders süreleri 20 -25 dakika ile sınırlanmalı. 

En önemlisi merak ve zevki uyandıracak bir yöntem benimsenmeli...

Sorgulayan ve fikir sahibi bireyler mi yetiştirmek istiyoruz yoksa robot mu ???



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder