22 Ağu 2017

İNSAN ZAYIF YARATILMIŞTIR

Biz emâneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar, bunu yüklenmek­ten çekindiler,(mes’ûliyetinden) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o, çok zâlim (ve) çok câhildir.” (el-Ahzâb, 72)
“İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır…” (el-Enbiyâ, 37)
“İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler. Şâyet yaptıklarından ötürü başlarına bir fenâlık gelse, hemen ümitsizliğe düşüverirler.” (er-Rûm, 36)
“Şüphesiz ki insan Rabbine karşı pek nankördür. Elbette buna kendisi de şâhittir.” (el-Âdiyât, 6-7) buyrulmaktadır.
“İnsanlardan kimi Allâh’a (şüphe ve tereddüt içinde) yalnız bir yönden kulluk eder: Kendisine bir iyilik dokunursa, buna pek memnun olur; bir de musîbete uğrarsa, çehresi deği­şir (dînden yüz çevirir). O, dünyâsını da, âhiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyânın ta kendisidir.” (el-Hacc, 11)

“Hayır! Doğrusu siz, yetîme ikrâm etmiyorsunuz; yoksulu yedirmeye birbiri­nizi teşvîk etmiyorsunuz! Haram helâl ayırmaksızın mîrâsı hırsla yiyorsunuz. Malı aşırı derecede seviyorsunuz!” (el-Fecr, 17-20)
“Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. Kendisine fenâlık dokunduğunda, sızlanır, feryâd eder, ona imkân verildiğinde ise cimrileşir, pinti kesilir.” (el-Meâric, 19-21)
“Gerçekten insan dünya malına son derece düşkündür, onu çok sever.”(el-Âdiyât, 8)
“…Nefsler kıskançlığa meyilli olarak yaratılmışlardır…” (en-Nisâ, 128)
“…İnsan zayıf yaratılmış­tır.” (en-Nisâ, 28) buyrulmaktadır.
“Şüphesiz daha önce Âdem’le (yasak ağaçtan yememesi husûsunda)ahitleşmiştik, fakat o bunu unuttu. Biz onu fazla azimli bulamadık.” (Tâhâ, 115)
“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin!” (el-İsrâ, 37)

İnsan dediğimiz yani biz homo sapiensler olarak muhtaçlık içinde kıvranan fakat ergen olduktan sonra kişilik inşaa etmek için babaya isyan etmek ve evi terk etmeye yazgılı ve en nihayetinde kürkçü dükkanına dönecek yetim bir tilkiyiz..
yasak ağaç metaforu çok ilginç (bence bu hikaye bir metafor doğrusunu allah bilir tabi orada değildik) o bahçeye yasak ağaç koymak bu tıynette bir varlık için git onu ye demektir. o ağacın meyvesinin yenmekten başka bir kaderi olamazdı. babaya karşı gelmek insan için bir seçim değil bir zorunluluktu.aynı şey iblis için de geçerli. o da üstüne kardeş gelen ilk çocuk psikolojisiyle insana haset etmesi mukadderdi. 
bu aralar dilime dolanan bir ayet var: her cenazede tekrar edilen inna lillah ve inna ileyhi raciun. muhakak olan şudurki allahtansınız ve ona döndürüleceksiniz. 
ne demek bu ? metafor olarak rahme dönmekle eş değer. doğum bir travmadır ve insan rahme dönmeye çalışır ve tüm yaşamı bu yoksunluk duygusunu tatmine yöneliktir ya..
mümin kardeşlerime soruyorum,yaşarken allahtan ayrı olmanın acısını duyan var mı mesela.ölümü dört gözle bekleyen. varlık evine geri dönmek için sabırsızlanan.
insan yavrusu olarak en büyük zayıflığımız annenin kucağına ve memesine olan mutlak muhtaçlığımız. sürekli insan türü içinde yaşamaya muhtacız . dokunmaya muhtacız. görmeye muhtacız. o sebepten görünmeyen bir tanriya inanmak insan türü için çok zorlayıcı. 
bu ne büyük bir yara..ve hiç iyileşmeyecek gibi duruyor.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder