Kendi arzusundan korkan ve onu bastırdığından dolayı içi nefretle dolan biri için korkmak ve nefret nesnesi bulmak çok kolaydır.
Kadının toplumsal alanda var olmasından korkmak ve kadın nefreti ile erotik müzik korkusu, nefretinin kökeni aynıdır: kendi arzusunu bastırmanın doğurduğu nefret.
Öteki insanlar ve nesneler bu 'içeridekinden' nefret ile orantılı biçimde şeytanlaşırlar.(dr.hakan karaş)
koyu dindarlıkların trajediside burada yatar.arzu nesnesini öte dünyaya ertelemenin bedeli, psikoz,töre cinayeti,tecavüz,ensest,türlü hastalıklar ve derin bir yoksunluk duygusuyla ödenir. içlerinden geliyorum yakinen biliyorum. ha illa dindar olmak gerekmiyor tabiki tüm kapalı yapılar aynı sonucu üretir. ifade edilmeyen duygular bir yere gitmez ve bir gün bir yolunu bulur ve herhangi bir şekilde kendini ifade eder.
boğazda düğümle yaşamak en korkunç azaptır cehennemin ta kendisidir.
bizim toplum tam bir klinik vakadır.
toplumun iflahı uzun mesele olduğundan kendinizi kurtarmaya bakın.
bireysel not;bu arzuları bastırmanın acısını o kadar çektim ki ömrümün yarısı bergen.
hayırlı cumalar olsun tüm müminlere.
"İçinde anlatılmamış bir hikaye taşımaktan daha büyük bir acı yoktur." Maya Angelou
Alıntı: Cozolino, Louis. “Why Therapy Works.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder