30 Mar 2015

İNSANSIZ MEDENİYET İNSANSIZ DİN İNSAFSIZ YOBAZLAR

Bir gün Recep Tayyip Erdoğan'dan bir alıntıyla yazıma başlayacağım aklıma gelmezdi. Ne demişti Cumhurbaşkanımız : kürt sorunu yoktur kürtlerin sorunu vardır. Pek çok kimse ''uha ha lafa gel'' demiştir belki lakin bence çok mühim bir laf (düşünerek mi söyledi orası ayrı).

Bence bütün meselelerimizi bu mantık çerçevesinde konuşmalıyız zira meseleleri insandan bağımsızlaştırdığımızda  meselenin ruhunu da kaybederiz. Yıllarca ''baş örtüsü'' meselemiz oldu oysaki mesele baş örtüsü takan kızların eğitim hakkından mahrum bırakılmasıydı. Eğer meseleye böyle baksaydık dinde baş örtüsü var mı yok mu farz mı örf mü diye havanda su dövmezdik. Böylece meseleyi insan üzerinden konuşabilir bir hikayemiz olur empati şansımız olur meselenin insana ait bir mesele olduğunu kendi insaniyetliğimiz üzerinden kavrayabilirdik.

Geçen cuma akşamı islam ve medeniyet üzerine bir programı gecenin ikisine kadar seyredip gene boşa geçen vaktime yandım. Öyle şeyler anlatıyorlar ki ortada insan ve insana dair bir şey yok. İnsan üstü bir dinden gökteki bir ülkeden bahsediyorlar. Bizim devlet-birey ilişkimiz gibi. Devlet için feda olan birey modeli gibi din için yaşayan müslüman modeli. Şöyle bir akılsız ön kabul var (herkes te sorgulamadan he öyle diyor) sahabe gibi inanmadığımız için böyleyiz. İkiyüz yıldır çöküşümüze bulunan neden ve cevap aynı : Hz.Ömer gibi namaz kıldığımızda her şey düzelecek.Bok düzelecek..(Hz.Ömer gibi akıllı olursak düzeliriz dese gam yemeyeceğim bu nasıl akılsızlıktır ki kitabı fetişleştirip putlaştırdık )
Valla bütün gece tek elle tutulur önermeyi Abdülaziz Tantik yaptı, ben amişler gibi orta çağda yaşamak istiyorum dedi. (bu mesele bu blogta da tartışılmıştı fakat ben meseleyi toplumsal bir reçete olarak değil bireysel bir kaçış olarak tartışmıştım). Gerisi anlat anlat aynı nakarat yarısı bayat yarısı cevat kelle ; peygamberin örnek şahsiyetini hayatımıza geçirdiğimizde her şey düzelecek. Bok düzelecek..

Gına geldi bana bu din sünnet medeniyet cemaat muhabbetinden. Alacakaranlık hikayesi gibi ya ümmetin durumu.. Programı dinlerken şunu hissettim ,Kuranda Allah bize bir devlet biçimi önermiyor lafı aslında şunu anlatıyor '' kahretsin Kuranda Allah niye bir yönetim biçimi önermedi ki çıkamıyoruz bir türlü işin içinden''. 

Yani her şey kitapta yazaydı ne olurdu ?? (bazılarına göre yazıyor zaten mehdilikten rokete kadar ayetlerden işaret bulan gırla).

Selahaddin Eyyübi ile ismini hatırlayamadığım bir komutan arasında  (cennetin krallığı filminde) haçlıları yendikleri meydan savaşının ardından şöyle bir diyalog geçiyor:

- Allahın izniyle kafirleri yendik . Bizi yenip Kudüsü aldıklarında Allahın dininden uzaklaşmıştık o yüzden yenilmiştik şimdi Allahın dinine döndük ve zafer kazandık 
- Hayır o zaman hazır değildik şimdi ise hazırdık o yüzden kazandık diye cevaplar Selahaddin Eyyübi.

Mesele anlaşıldı ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder