29 Eyl 2014

AYININ KAÇIRDIĞI KADIN

Kendine güvenen insan tereddüt etmeden (tereddüt elbette vardır lakin bu tereddüt onun eylemine engel olamaz) yaşar. Tereddüt eden insan başkalarının fikri onayına ihtiyaç duyar. İnsanların çoğu da bir kimliğin içine doğar ve öylece şekil alır ve öylece gömülür. 

Başkalarının hayatlarıın yaşamak çok yorucudur. Öfkelenirsin içten içe. 

Dünyada en çok korna sesi duyacağın yer en çok araba olan şehir değildir.Korna çalarak ifade edemediğimiz hayırlarımızı ,içimize bastırdığımız çığlıklarımızı boşaltırız. Araba bilinçaltlarımızı köpürtür ya da türklerin bilinçaltını diyelim..

Bugün hiç alakası yokken ( aslında öyle bir şey olmaz hatırladıysan mutlaka bir şey tetiklemiştir) babaannemin bana çocuken anlattığı bir hikayeyi hatırladım.Hikaye şöyleydi.

Yeni evli bir kadına bir ayı aşık olur. Kuyudan su almaya gittiğinde ya da deredeyken (orasını tam hatırlamıyorum) bu kadını alıp kaçırır. Tabi kadının kocası ve köylü ayaklanır kadını aramak için (ama henüz ayının kaçırdığı bilinmemektedir) bir kaç gün sonra iz sürücüler kadının izini bir mağaraya kadar sürer, burası bir ayı inidir. Tuzak kurulur ve ayı öldürülür. Talihsiz kadın yaralı ve çıplak halde kurtarılır. 

Duru görü eyleme konulursa işe yarar..

Son sözüm budur bugün.. 

Duru görülerimi paraya çeviremiyorum ya canım çok sıkkın bugün...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder