Habertürk'te Neva Çiftçi Banes'in yazılarını takip etmenizi öneririm. Bu haftaki yazısı ise önyargı ve beynin algılama potansiyeli hakkında. Kanada savunma bakanının tam üç yıldır sürekli uzaylılardan bahsettiği halde hiç gündeme gelmemesini açıklıyor bilimsel olarak.
Eihcmann isimli bir filmin son sahnesinde (adam idam edilecektir soykırım suçundan) kendisini sorgulayan yüzbaşıya bir mektup uzatır ve yalvarırım bu mektubu aileme ulaştır der. Oğlum daha altı yaşında ve babasız kalmak için çok küçük der. Bizim yüzbaşı sıyırır ; binlerce yahudiyi gözünü kırpmadan ölüme gönderdin şimdi oğlun için mi ağlıyorsun diye çemkirir. Ama onlar yahudiydi der Eichmann titrek bir sesle.
Bu aralar bir takım çekim çalışmaları yaptım ama şimdilik bir netice yok. Olunca haber veririm.
Cuma günü yediğim milyoner yemeğin etkisindeyim hala ve zengin olmak hakkında düşünüp duruyorum. Parasızlığımdan da iyice tiksinmiş durumdayım artık.
Sosyal medyada,gazete makalelerinin altına yorum yapan zevatın yorumlarını okudukça küçük dilimi yutacakmış gibi oluyorum şaşkınlıktan. Tam bir ön yargı çöplüğü,fikir kırıntısı bile yok. Sadece öfke ve küfür var. Tam bir cehalet taşması. İnsan ne umabilir ki bu zekadan.
Haşmet Babaoğlu'nun kitaplarımızı alıp kabuğumuza çekilip ilim ve irfanımızı arttıralım yapabileceğimiz en iyi şey bu yönlü yazısı şayanı dikkat olup gereği yapılasıdır. Bir insan dua etmekten başka ne yapabilir ki bu akılsızlık karşısında. Ahmaklık ve silah bir araya gelince zulüm kaçınılmaz oluyor.
Havalar çok sıcak ve ben Bozcaada'da denize gireceğime burada oturmuş yazı yazıyorum. Allah bana para versin ve sağlık. Eylül'de bir tur atmam lazım.Bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder