Haftasonu "Ev" adlı bir film seyrettim. Hatırlarsınız bir zamanlar BBG evleri televizyonları istila etmişti. Filmde bu konu işleniyor ama şok edici bir şekilde.
MİT de master yapmış bir arkadaş bu BBG evini silahla basar bir gece. EVin her tarafına bombalar yerleştirir müdahaleye karşı ayrıca bir stadyuma da bombalar yerleştirmiştir ve stadyumda maç vardır. Eylemin amacını şöyle açıklar; seyredilecek bir şeyler yapın. Eylemci arkadaş canlı yayında bir oylama yaptırır eğer on dakika içinde iki bin kişi onay verirse o akşamın biricisi seçilen kişi evden seçtiği bir kişiyi canlı yayında öldürecektir. Ve oylama gerçekleşir iki binden fazla kimse yarışmanın devam etmesini ister. Evdekilerin can hıraş çığlıkları ağlamaları sızlamaları kar etmez. Evde manken güzeli bir hatun ve yakışıklı bekar bir oğlan vardır ve baskından önce akşamın biricisi seçilmiştir. Eylemcimiz şöyle bir seçenek sunar evdekilere; bu ikisi canlı yayında seviştiği takdirde evde kimse ölmeyecektir. Film böyle devam eder merak eden bulsun seyretsin hatta seyretsin belki ibret alan olur.
Filmde şöyle bir sahne var; eylemci arkadaş evdeki üç erkeği evin dışına çıkarır ve sorar, burası ne ? Bahçe derler ıkına sıkıla birazda korkuyla karışık. Eylemci ; zeminde yeşil halı var diye mi bahçe oluyor yukarıda tavan var lan görmüyor musunuz. Levent Ünsal'ın canlandırdığı karaktere dönerek; benim çocuğum var ölmek istemiyorum falan diyordunuz içeride burada ne işiniz var lan sizin beyninizi sikeyim der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder