1 Şub 2016

KURAN,FAİZ,EKONOMİ,MERKEZ BANKASI,PARA VE MÜSLÜMAN

prof.dr.mete gündoğan(havuz sisteminin mucidi refah-yol hükümetinin danışmanı)

Bu hafta sonu "Kuranla yüzleşme " programının konuğu bu arkadaş idi. Kuran ve faiz başlığı altında yaklaşık iki saat süren bu programı tekrarları ile üç kez seyrettim. 


Fakültede okuduğum iktisat dersleri dışında iktisattan anlamam. Merkez Bankası ile Hazine arasındaki farkı sorsan söyleyemem. Fakat bir müslüman olarak faizden kaçınmak boynumun borcu. Benim için hassas bir konu. Hocadan bir şeyler öğrenebilmek için dikkatle izledim. Peki bir şeyler öğrenebildim mi ? Bilakis kafam daha da çok karıştı. 

Hocanın temel bir saptaması var; borca dayalı para sistemi ve kısmi rezerv sistemi faizin temel sebebi.

Merkez Bankası parayı basıyor ve bastığı parayı borç olarak bankalara veriyor , bankalarda bu parayı tüketicilere yani bizlere kredi olarak veriyor. Sorun burada diyor hoca ,Merkez Bankası neden faizli borç olarak verir bu parayı bankalara. Hoca ne Merkez Bankası ne de bankalar faizli kredi vermekten vazgeçtiği an mesele çözülür diyor. Yoksa bu sistem içinde cebinde para taşıyan herkes faize bulaşmıştır diye ekliyor. 

2014 yılı için Merkez Bankasının ürettiği para 110 milyar TL,bankaların kullandırdığı kredi ise 1 trilyon 400 milyar TL . Bankalar olmayan bir parayı kullanıyor diyor ve haksız kazanç elde ediyor.

Yani diyor hoca piyasadaki paraya olan ihtiyaç ile basılan para arasında 13 kat fark var. Bu haksızlık ve zulüm diyor hoca ve olması gereken ise üretilen mal ve hizmetler karşılığı miktarda piyasada para bulunmasıdır diyor.

Hükümet Merkez Bankası ile ilgili yasayı değiştiricek ve bu faiz sistemi tepeden çözülmüş olacak diyor.

Doğal olarak hiçbir borçlu faiz ödemek istemez. Peki faiz niye var ? 

Ben bu programdan  bu sorunun cevabını öğrenemedim. Faiz lobisi yüzünden devletler Merkez Bankalarına mahkum hale gelmiş diyorlar da bu safsata gibi geliyor bana. 

Temel soru da şu vatandaş kredi ihtiyacını nasıl karşılayacak ?

Hoca diyor ki devlet verecek parayı doğrudan vatandaşa !

Bunun içini doldurmadı hoca nasıl bir sistem ile gerçekleşecek bu belli değil. Herkesin maaş hesabı olacak ta devlet doğrudan bu hesaplara para aktaracak gibi bir şey anladım hocanın dediklerinden. (Haydar Baş'ın milli ekonomi modelinden ne farkı var pek de anlamadım )

Peki bu para karşılıksız olacak nasıl bilançolaştırılacak onu anlamadım. (amma çok şey anlamamışım)

Hoca asgari ücrete de karşı minimum ücret olamalı diyor yani bir ailenin geçinmesi için ne kadar para gerekli ise o kadar olmalı diyor en az ücret.

Peki diyor sunucu hazır para alan adam neden çalışsın ? Mesela diyor hoca adam bin lira alıyorsa ücret ikibin lira olacak adam da oturup bin lira alacağıma çalışayım da ikibin lira alayım diyecek. 

Peki diyor sunucu ; Merkeze Bankası o kadar para üretirse enflasyon olur diyorlar.

Hoca yok canım öyle şey olur mu dedi faiz lobisinin bizi inandırdığı yalan bu dedi.

Sunucu tekrar soruyor ,hocam para basma yetkisini Merkez Bankasından alıp hükümetlere devredersek hükümetler bunu istismar eder diyorlar.

Elcevap; hükümet mizana göre hareket edecek dengeyi bozmayacak (elindeki kağıdı ekrana tutuyor para ve mal çevrimini gösteren , bunun adı mizan)

Buraya kadar faizin kötü olduğunu anladık.(faize iyi diyen yok zaten)

Peki çözüm ne ? (buradan sonra hocanın dedikleri Haydar Baş'a rahmet okutur)

Merkez Bankası ile ilgili kanunun değiştirilmesi gerektiğini ve borca dayalı para sisteminin terk edilmesi gerektiğini yukarıda anlattık , anlaşıldı sanırım.Bunu geçiyorum.

Devlet vatandaşa parayı doğrudan veriyor ve herkese minimum ücret ödüyor.

Para basma yetkisi olan devlet neden vergi topluyor bunu anlamıyorum dedi.

Bir insan parası yok diye neden sistem dışına itilsin ki onun yaşamaya hakkı yok mu dedi.

Bunları söylerken sakın komünist olalım diyorum gibi bir sonuç çıkmasın tamamen serbest piyasayı savunuyorum dedi.

Esnaf vergi ve para kazanma baskısı altında eziliyor şöyle dükkanı kapatayım da bir ay kafa dinleyim diyemiyor dedi.

Bir insan ev ve araba almak için bir ömür niye çalışsın bu zulüm böyle yaşamak mı olur adam evini aldıktan on sene sonra neden ölsün ki dedi. On sene yaşamak için mi hayatımızı harcıyoruz. 

Eğer faizi kaldırırsak ülke bir anda bolluğu kavuşur ve herkes zenginleşir dedi.

Yukarıdaki gibi kulağa çok hoş gelen temennileri sıraladı.

Dediğim gibi ben iktisattan anlamam da kafam biraz basıyor ;

Hocam devlet para basıyor ve dağıtıyor ve vergi toplamıyor bu ülke nasıl ayakta kalacak ?

Ben sürekli çek kesiyorum (para basıyorum ) bütün ödemelerimi çekle yapıyorum çeki kabul edenler bunun bir karşılığı olduğunu varsayarak alıyorlar benden . Kestiğim çeklerin karşılığı olmadığını öğrendikleri andan (değersiz bir kağıt parçası) itibaren bir daha benden çek kabul etmezler değil mi ? 

Peki devlet neyin karşılığı olarak basacak bu parayı ? Sonsuza kadar para mı basacak ? bu kadar likidite evet enflasyona sebep olmaz mı ? Olmuyorsa nasıl olmuyor ? Bu kadar bollaşan bir şey nasıl değersizleşmez ?

Bu bana sürekli enerji üreteceği varsayılan erke dönergecini hatırlattı. Komünizm niye çöktü o zaman ? 

Bir de şunu dedi hoca ;planlı eskitme uygulanıyormuş üretilen mallar belli bir süre dayanacak şekilde imal ediliyormuş bu şeklide sürekli tüketmek zorunda kalıyormuşuz . 

Valla bu cahil aklımla hocanın anlattığı şeylerin çoğu aklıma yatmadı. Sadece Merkez Bankaları neden faizli borç olarak bankalara parayı veriyor orasını ben de anlamadım !? 

Ezcümle hocanın anlattıkları Haydar Baş seçim beyannamesinden farksız . 

Müslümanların gerçekten faizsiz bir ekonomik model üretip bunu uygulamaya sokmaları gerek benim bildiğim bu abicim. Ben Merkez Bankası Hazine anlamam, Müslümanlar tarih boyunca faizsiz bir model üretebildiler mi ? Ben ona bakarım . Faizsiz bir ekonomik model çalışması yapıldı mı ? Beni bu ilgilendirir. Para vakıfları düpedüz faizci bir düzendi kendimizi kandırmayalım.

Faizci kapitalist bir sistemde yaşayıp faiz haram demek boş beleş geliyor bana..Müslüman bir tüccar ya da kişisi kredi ihtiyacı olduğunda bunu faiz ödemek zorunda kalmadan elde edebiliyor mu edemiyor mu ? Bunun sisteminin kurulması gerekir. Karzı hasen ayetlerini gösterip müslüman kardeşin ihtiyacı olduğunda ona borç vermeyen şudur budur demek meseleyi çözmüyor. İnsanların ahlaki düzeyleri baz alınarak bir sistem inşaa edemeyiz.  Kapitalizme bok atarak iyi müslüman olamayız.

Müslümanlar bence hicri 3.yy da kalmışlar bütün modellemelerimiz o asra ait. 

Düşünce üretmiyoruz abicim müslümanlar olarak proaktf değil reaktifiz beş asırdır. Kürsüden faiz haram demek bir şey ifade etmiyor bugün. 

Devlet para basıp dağıtacak ne güzel !? Bu kadar basit olsaydı Haydar Baş nobel iktisat ödülünü kimseye kaptırmazdı gibi geliyor bana. 

Bu mesele çok su götürür lakn benim o kadar suyum yok. İslamda o yok bu yok gerçek islam bu değil demekten başka ne yapıyoruz allasen müslümanlar olarak. Biraz akıl ve düşünce diyorum hocam. Müslümanlar asrı saadet rüyasından uyanamamış gibiler on asırdır.Sanki öyle yani.

Not: Gerçekten merak ediyorum bu işlerden anlayan varsa bir zahmet bu yazdıklarıma bir açıklama getirsin. Hocanın söylediklerinde bir hakikat payı var mı , böyle bir sistem mümkün olur mu ? Gerçekten faiz lobisi bizi ketempereye mi getiriyor ? Yoksa bu abi mi duygularımızla oynuyor ? Devlet para basıp dağıtacakmış öf yaa bu mu yani çözüm diye yumurtladığın hocam.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder