24 Şub 2016

2.MEKKE KUŞATMASI VE 2.FİTNE DÖNEMİNİN SONU

[4 Haziran 2014 tarihinde Serbestiyet’te yayınlandı.]
Abdülmelik bin Mervan, Irak’ın fethinin hemen ardından, (muhtemelen 691 yılının Kasım ayında) Mekke üzerine bir ordu gönderir. Ordunun başında (sonradan Haccac-ı Zalim adıyla meşhur olacak olan) Haccac bin Yusuf vardır. Abdülmelik, bir yandan da, Fars bölgesindeki valiler ile görüşüp onları kendi yanına çekmeye devam eder.
Haccac’ın ordusu Mekke’ye yaklaştıkça Abdullah bin Zübeyr’e bağlı birliklerle çatışır ve bu çatışmaların hepsinden galip ayrılır. Mekke tarafı ise, sürekli kaybeder ve geri çekilir. Haccac, 692 yılının Ocak ayında Taif’e varır ve kısa bir süreliğine oraya yerleşir. 25 Mart 692 tarihinde ise Mekke’ye yönelir ve şehri kuşatma altına alır. İkinci Mekke Kuşatması, ilkinden dokuz sene sonra bu şekilde başlamış olur.

İkinci Mekke Kuşatması (692)

Mekke’yi kuşatma altına alan Haccac, karargahını (şehrin hemen doğusundaki) Arafat Dağı üzerine kurar. Mayıs ayında hac mevsimi başladığında, haccı da o idare eder. Ancak, Kabe, onun kontrolünde değildir. Bu nedenle, askerlerinin hac yapabilmeleri için Abdullah bin Zübeyr’den Kabe’ye giriş izni ister. Abdullah bin Zübeyr, buna izin vermeyince de, (tıpkı dokuz sene önceki ilk kuşatmada olduğu gibi) mancınıklarla Mekke’yi taş yağmuruna tutar.1 Bu saldırı esnasında Kabe yeniden hasar görür. Haccac, saldırıyı, ancak, orada bulunan (ikinci halife Hz. Ömer’in oğlu) Abdullah bin Ömer’in araya girmesi üzerine durdurur. Neticede, dışarıdan gelen hacılar dışında o sene her iki taraf da hac yapamaz. Zira, Haccac’ın ordusundakiler Kabe’ye, Abdullah bin Zübeyr’in tarafındakiler ise Arafat’a gidemezler. Ancak Mekke’ye gelmiş bulunan çok sayıda hacı, Emevi ordusunun yaptıklarına şahit olunca Abdullah bin Zübeyr’e destek olmak ister ve hac mevsimi sona erdikten sonra Mekke’yi terk etmez.
Ne var ki, kuşatma altı aydan fazla sürer. Dolayısıyla da, şehirde kıtlık başgösterir. Mekke’de savunma yapanlar, aç kalınca, binek hayvanlarını kesip yemek zorunda kalırlar.2 Kuşatmanın yedinci ayında, açlık artık dayanılmaz hale gelir ve insanlar kendilerine eman veren Haccac’a sığınmaya başlarlar. Bu şekilde, toplamda 10.000 civarında insan Mekke merkezini terk ederek teslim olur. Teslim olanlar arasında Abdullah bin Zübeyr’in çocukları dahi vardır.

Abdullah bin Zübeyr’in sonu

Etrafında çok az insan kaldığını gören Abdullah bin Zübeyr, annesi (birinci halife Hz. Ebu Bekir’in kızı) Esma’nın yanına gider ve ona danışır. Annesi, Abdullah’a, tuttuğu yolun doğru olduğuna inanıyor ise teslim olmamasını tavsiye eder. Bunun üzerine, Abdullah bin Zübeyr dışarıya çıkar ve savaşarak ölür. (4 Ekim 692)3
Direnişin bu şekilde sona ermesinin ardından, Haccac, Abdullah bin Zübeyr’in kafasını kestirir ve başsız bedenini çarmıha gerdirerek teşhir eder. Abdullah’ın başı ise, önce Medine’de sergilenir; ardından da Şam’da bulunan Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervan’a gönderilir.

İkinci Fitne Dönemi’nin sonu

Abdülmelik, artık müslüman dünyadaki tek güçlü liderdir. Bu gelişmenin ardından, Muhammed bin Hanefiyye, halifelik için gerekli olduğunu söylediği müslümanların çoğunun desteğini almış olma şartının artık gerçeklendiğini söyler ve Abdülmelik’e biat eder. İkinci Fitne Dönemi (680-692) bu şekilde sona erer.
Notlar:
1 Kuşatma süresince Mekke merkezine mancınıklarla yapılan saldırılardan biri esnasında, Haccac’ın ordusunun bulunduğu yerin yakınlarına arka arkaya iki kez yıldırım düşer. Haccac’ın adamlarından 12 kişi ölür. Askerler, yıldırımların semavi bir ceza olduğunu düşünerek korkarlar. Haccac ise, askerlere, kendisinin (Arabistan Yarımadasının Kızıldeniz sahil kısmı olan) Tihameli olduğunu hatırlatır, bu doğa olayının bu bölge için sıradışı olmadığını izah eder ve korkmamalarını söyler.
2 İslam Ansiklopedisi, aç kalanların, Emevi ordusunun hakaret maksadıyla mancınıkla onlara fırlattığı bir köpeği bile yemek zorunda kaldıklarını naklediyor.
3 Abdullah bin Zübeyr, öldüğünde 68 yaşındadır. Sadece birkaç gün sonra annesi Esma da ölür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder