Akşam , eve dönüş telaşında herkes. Ben de eve doğru yürüyorum. Otobüs durağına doğru akşamın karanlığında ilerlerken çocuk ağlama sesiyle birlikte bir anne ve annenin elinden tutup adeta sürüklediği dört-beş yaşlarında bir çocuk belirdi kaldırımda. O dört beş saniyelik anda oldu herşey .Çocuk biteviye ağlıyor ve bir duygusunu ifade etmeye çalışıyor besbelli annesine. Tam geçişmek üzereyken anne ağlayan çocuğa "yeter" nidasıyla okkalı bir tokat indirdi ,tokadın sesi karanlıkta şakladı. Çocuk yediği tokadın etkisiyle kaldırıma savruldu. Daha da şiddetle ağlamaya başladı. Çocuk hızla doğruldu ve annesinin eline yapışarak ağlamasına devam etti. Ben donup kaldım .. Anneye doğru bir hamle yaptım ve "hanımefendi siz napıyorsunuz" diyecektim ki yutkundum. Aklımdan elli türlü şey geçti. Karanlıkta gözden kaybolana kadar anne ve çocuğun arkasından bakakaldım.
Sonra yol boyunca kendi yediğim dayakları hatırladım. Yediğim bütün dayaklar hafızamda hafif tozlanmış ta olsa kaybolmadan duruyordu. Ne dayak yedik bizim nesil.Bizden öncekiler.
Benim de iki çocuğum var.. Çocuk dövmek ne demek yaa aklım almıyor..Her şeyiyle bize muhtaç o küçük bedenlere inen tokatların hesabı nasıl verilir ? Dayak iletişim kuramayan güçlülerin haklı ve üste çıkma yolu. Onu ikna etmek yerine dayak atıyorsun . Ondan sonra o çocuktan mutlu ve sorumlu ve iyiliksever insanlar olmasını bekliyoruz.
Karısın öldürüyor ya bir takım erkek adamlar ?! . Aynen o annenin yaşadığı çaresizlik duygusuyla hareket ediyor. Bir tokat ileride bir kurşun oluyor.
Dayak unutulmuyor hacı ve çok derin yaralar açıyor..
Daha geçen hafta annem (ay başında bir rahatsızlık geçirmişti hastane falan uğraştık biraz bol bol konuşma fırsatımız oldu) yıllar önce kafasına yediği bakraçın canını nasıl yaktığını anlatıyordu ve anlatırken de tansiyonu çıktı. Bakraçı vuran da rahmetli babam.
Boşanmak isteyen karılarını öldüren kaç millet var merak ediyorum ? Yol verme yüzünden birbirini vuran ? Düğünde kutlama yapıyorum diye ateş edip damadı vuran ? Kuyrukta beklemeyi bilmeyen ? Yengeç sepeti gibi kaç millet vardır ?

Ben çocuklarımdan gayet iyi biliyorum ki konuşunca dinliyorlar , anlıyorlar , hatırlıyorlar ve sözlerini tutuyorlar. Biz büyükler zahmet edip onların göz hizasına ineceğiz ve gözlerinin içine bakarak onlarla konuşacağız . Bakın bakalım nasıl da anlaşıyorsunuz. Ben dört yaşındaki oğlumla oturuyorum ciddi ciddi adama adama konuşuyorum. Verdiğim sözleri tutuyorum ve onların sözlerini asla kesmiyorum. Konuşurken de sürekli aynı seviyeden konuşuyorum. Sorun çıktığı zaman sorun çözülene taraflar ikna olana kadar iletişimde kalıyoruz. Kızımın bir huyu var çok seviyorum; annesiyle tartıştıklarında mutlaka sarılıp barışıyorlar. Hiç küs uyumaz bizim kız mutlaka sorunu çözer. Konuşursanız anlaşırsınız beyler ve anneler. Şiddete lüzum yok..
" diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman.hangi günahından dolayı öldürülmüş"
Hesap var hesap..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder