17 Kas 2014

İÇİMDEKİ KURBAĞAYI ÇIKARDIM( KÜÇÜK KIZIMIZ OKULA ALIŞIYOR)

Altı yaşında bir kızımız var , bu yıl ilkokul birinci sınıfta. Geçen sene ana sınıfına gitti. Bizim kızın (aynı babası gibi) yabancı sosyal ortamlarda kabuğuna çekilme (kaplumbağa refleksi) gibi sosyofobik bir durumu var. 
Ana sınıfındayken 23 Nisan gösterilerinde sınıfın okuduğu şiire hiç katılmamış sırada öylece etrafa bakınarak kendi aleminde takılmıştı. Sınıfta konuşmayan,iletişim kurmayan, soru sorulsa bile cevap vermeyen elindeki kalemi veya başka bir şeyi bir çocuk alsa hiç tepki vermeyen bir çocuk. Normalde evde canavar gibi. Ama dışarıda öyle değil.

Ana sınıfında yıl sonu gösterileri için Candan Erçetin'in seslendirdiği Ramo Türküsü seçilmişti. Bu türkü ile birlikte bir gösteri konfigrasyonu hazırlanmıştı. Bizim kız bu türküyü bilgisayara kaydettirdi annesine ve hemen  hemen her gün prova yaptı evde annesiyle beraber( sonradan öğrendik ki okulda hiç provalara katılmamış). Yıl sonu gelip çatınca öğretmeni; ben onu en sona koyarım arkada sırıtmaz öyle durur dedi. (Bu arada biz rehber öğretmen ile sürekli irtibat halindeyiz , rehber öğretmen kızımızı arkaya değil öne koyulmasını önerdi) . 

Neyse gösteri günü geldi okulun konferans salonunda toplandık ebeveyinler. Bizim kızı en öne koydu öğretmeni (buna şaşırdık) . Neyse müzikle birlikte gösteri başladı , kızımız sınıfın en iyi performans gösteren iki öğrenciden biri oldu. Öğretmeni o kadar çok şaşırdı ve sevindi ki gösteri biter bitmez sahneye fırladı ve bizim kızı kucaklayarak havaya kaldırdı.

Bu sene birinci sınıfa başladı dediğim gibi ve ana sınıfından hiç kimse yok bu yeni sınıfında. Bizim kız aynen ana sınıfındaki modda aynı başı önde , aynı sessiz kız. Oysa ana sınıfı yıl sonu gösterisindeki başarısından sonra yırtar diye umuyorduk.  Zaman ilerledikçe annesinin stresi artıyor ve endişesi de. Annesi özellikle öğretmeniyle sürekli irtibat halinde hemen hemen her hafta durum değerlendirmesi yapıyorlar. En son profesyonel bir yardım alınması noktasına gelmişler hatta bir anne eşime , sizin kızda şizoid bozukluk var onu psikiyatra götürün demiş , bizim hanım perperişan. Moral yerlerde. 

Okulda bir sınıf çiçeği hazırlanmış herkes fotoğraf çektirmiş ve fotoğrafları o çiçeğin yapraklarına yapıştırılmış. Bizim kız o gün resim çektirmeyi kabul etmemiş. Fotoğrafçı bizim kızı ana sınıfından da tanıdığından hiç üstelememiş fotoğraf için. Bir tek bizim kızın fotoğrafı yok. 

Annesi iki hafta önce ona birlikte çektirdikleri fotoğraflardan birini veriyor al bunu öğretmenine ver diye. Bizim kız daha evde kaybediyor fotoğrafı. Geçen hafta başı tekrar bir fotoğraf veriyor bizim kız bu sefer okulun içinde kaybediyor fotoğrafı. Annesi o gün moralman çöküyor. 

Akşam ev stres topu halinde eşime dokunsan ağlayacak durumda. Bana carladı kızınla biraz ilgilen diye. Kızımı kucağıma aldım ve ona anlatmak istediği bir şey olup olmadığını annesinin fotoğrafı kaybettiğini söylediğinden bahsettim. Anlatmak istememekte özgür olduğunu ama eğer anlatmaz ise bir sorun olup olmadığını anlayamayacağımızı ve ona yardım edemeyeceğimizi ifade ettim. Korkuyor musun diye sordum kızıma ve bunun normal olduğunu eğer korkuyorsa ona göre bir strateji belirleyebileceğimizi anlattım. Hayır korkmuyorum dedi. Peki utanıyor musun dedim. Hayır utanmıyorum dedi. Peki yarın fotoğrafı öğretmenine verip veremeyeceğini sordum , vereceğim dedi. 

Ertesi akşam okul çıkışı eşim aradı heyecanla. Hayırdır dedim ters bir şey mi var ? Yok yok bugün çok harika şeyler oldu akşam eve gelirken pasta al kutlama yapacağız dedi. Meğer bizim kız fotoğrafını öğretmenine vermekle kalmamış o gün , tahtaya kalkmış , öğrtemeniyle konuşmuş ve teneffüse çıkıp arkadaşlarıyla oynamış. 

Annesine anlatıyor kızım; sınıfa girdim sırama oturdum bu böyle gitmez bir sene böyle geçmez konuşmadan derslere katılmadan dedim kendi kendime ve içimdeki kurbağayı dışarı çıkarmaya karar verdim. 

Sevgili anne babalar eğer sizin de çocuğunuzun içine kaçmış bir kurbağa var ise onu çıkarması için sabırla ona destek verin ve sürekli çocuğunuzun arkasında olun ve ona kayıtsız güvenin.


   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder