24 Mar 2014

KA'B BİN EŞREF'İN İNFAZI

Ka'b, tabakat kitaplarında anlatıldığı kadarı ile Tay kabilesinden annesi Beni Nadir yahudilerinden genç ve yakışıklı bir şairdi.Hicretten sonra peygamber(sav) yerel Medine yahudi kabileleri ile antlaşmalar imzalamış ve arkasını sağlama almak istemişti. Yahudilerin daha sonra özellikle hendek harbi sırasında yaptıklarını bir kenara not edin ve onları da hatırlayarak okumaya devam edin.

İslam devleti henüz çiçeği burnundaydı. Sene 625. Bedir savaşı henüz bitmişti. O dönem için arap toplumunda şairler çok önemliydi. O devrin medyasıydılar adeta. Her yıl şiir yarışmaları düzenlenir ve bugünün billboardu diyebileceğimiz Kabenin duvarına ilk yediye giren şiirler asılırdı.Bu şairler toplum içinde çok büyük saygı görürdü.

Ka'b Bin Eşref'te Medineli çok etkili bir yahudi şairdi. Özellikle Bedir savaşından sonra müslümanlara karşı açıktan propaganda savaşı başlattı.Bedir savaşında öldürülen müşriklerin ulularını kastederek yerin altı üstünden hayırlı oldu ile başlayan mersiye yazmıştır. Bedir bazan doğan bir aydır bazan da batan diyerek savaşın müslümanlar tarafından kazanılmasından duyduğu üzüntüyü açıkça yazmıştır.

Ka'b'ın Medine'deki kara propagandası çok etkili olmuş ve onun söylediği peygamber ve islam karşıtı şiirleri Medine sokaklarını çınlatır olmuştu.Bununla yetinmeyen Ka'b müslüman kadınları rencide edici şiirlerde söylemiş ve açıktan onların namusuna dil uzatmıştır.(anlatanların yalancısıyım).Bu durum giderek peygamberin meclisinde artan bir rahatsızlığa sebep olmakta idi. 

Ka'b , Mekkeye gider ve Kabede Bedirde öldürülen müşrikler için mersiyeler okur ve müslümanlar aleyhinde Mekkelileri savaşa kışkırtır. Ebu Süfyan'a davalarında haklı olduklarını Muhammed'in(sav) haksız ve yoldan çıkmış olduğunu söyleyerek onları savaşa teşvik eder.Bir süre sonra Medine'ye geri döner..

Bu ve bunun gibi pek çok yaşanan olay Efendimizi ve müslümanları fazlasıyla rahatsız etmektedir artık. Bir gün Efendimiz bir istişare toplantısı esnasında" bizi Kab'dan kurtaracak kimse yok mu " der. Muhammed bin Mesleme bu işi üstlenir. Peygamberimiz Sa'd bin Muaz ile istişare yapmasını emreder. Sa'd bin Muaz'ın önerisiyle Muhammed bin Mesleme'nin riyasetinde bir suikast timi oluşturulur ve cinayet en ince detayına kadar planlanır. Zira Ka'b bin Eşref genç ve iri yarı birisidir ayrıca gündüzün ortasında yahudi mahallesinde cinayet işleyemezler anlaşmalar ve taktik gereği. Neyse 625 yılının rebiülevvel ayında bir gece sessizce infaz edilir.(ayrıntılar tabakat kitaplarında google amcada).

Pek çok müslüman bunu bilmiyor sanırım bizim ortağa bahsedince böyle bir şey olur mu ya hiç duymadım peygamber naslı böyle bir emir verir gibilerinden itiraz etmişti. Belki unutulmuştur bu mevzuu.

Bu cinayetten dolayı efendimize islam düşmanları laf etmektedir. Rahmet peygamberi rahmet dininin merhametli tebliğcisi Taif'lilere bile azaba izin vermeyen o yüce ruh nasıl böyle adi bir cinayet emri verebilir. Dedim ya biz rivayetlerin yalancısıyız nasıl olduğunu allah bilir.

Lakin ben gerçek olduğunu varsayarak yazıyorum. Burada gözden kaçmaması gereken bir kaç husus var.

1-Medine'de bir islam site devleti kurulmuştur.Peygamber hem devlet başkanı hem de resuldür.

2-O dönem şairlerin toplum üzerinde çok büyük etkileri vardır.Ka'b bütün propaganda gücüyle islama saldırmaktadır. 

3-Bedir savaşı yeni bitmiş ve müslümanlar zafer kazanmışlardır ama henüz sayıca çok azdırlar ve Medine'de bile tümüyle kontrol sahibi değildirler.

4-Peygamber efendimiz hem bu etkili propaganda gücünü susturmak hem de bu kışkırtmaların meydan verebileceği olası çatışmaları önlemek istemiş olabilir.Yani bugünkü tabirle Ka'b bin Eşref ,milli güvenlik tehdidi olarak değerlendirilmiş olmalı.

5-Ka'b bin Eşref'in bu menfi propagandası sonucu Medine'deki yahudi kabileleri Bedir zaferini küçümsemiş ve savaşmayı bilmeyen Mekkelileri yenmek kolay sıkıysa bizimle savaşsın da gerçek savaşçıyı görsün gibisinden dedikodular almış başını gitmiştir. Peygamber Efendimiz de iç barışa bir tehdit olarak gördüğü Ka'b bin Eşref'i ortadan kaldırarak hem bu kara propagandayı bastırmak hem de Medineli Yahudilere bir ayar vermek istemiş olabilir.

Özetle bir devletin kendisi için açık tehdit olarak gördüğü birini ortadan kaldırmak için aldığı  bir güvenlik tedbiridir bu infaz.Buradan ne sonuç çıkar onu bilemem bildiğim her devletin bugün bu tür cinayetleri işlemek için örgütler kurduğudur. 

Mesela Erdoğan bir araba kazasında ölse şimdi kimler ne kadar rahatlar ve sevinirdi değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder