Sana ucunda yem bulunan iğneden ve ağlardan kaçmayı öğrettim.!
Yukarıdan inen ağlara yakalanmışsın. O' serpme ondan kaçılmaz.! O' kaderdir.! (Esrar-ı Aşk)

-Eşim pazardan armut alıyor.Sakallı bir hacıabiden. Akşam vakti yanında iki çocuk farkedemiyor o an ve tezgahın önünde en güzel armutlar dizili,kesekağıdına da aynı armutlardan konulduğunu varsayıyor. Eşim bir kilo alıyor eve geliyor. Kesekağıdını boşalttığında içinden ezik çürük bir sürü armut dökülüyor.Basıyor kalayı;senin sakalını ....m . Biz müslümanlar namaz emrini eğilip kalkmak zannettik oysa namaz(salat) emri dosdoğru olmak demekti.
-İki avukat görevliye soruyor: hangi araç Taksim'e gidiyor ? Önünüzdeki araç diye karşılık veriyor görevli. İki avukat aynı anda tekrar soruyor: ama Bakırköy yazıyor ! Siz binin o araç Taksim'e gidecek diyor görevli tekrar. O iki avukat arkadaş tekrar soruyor ses tonlarını yükselterek,ya araçta Bakırköy yazıyor ama !!!(görevli araca biniyor ve tabelayı değiştiriyor avukat arkadaşlar araca ondan sonra biniyorlar)
- Ülke çıkarı. Ne tumturaklı bir laf. Bütün cinayetlere kılıf. Ülke çıkarından çıkarı olanlar kimlerdir hep merak etmişimdir. Benim falanca ülkeye ambargo uygulanmasında şahıs olarak ne gibi bir çıkarım olabilir ? Ülke denen şey kimi kapsıyor ?
-Bugün okuduğum bir yazı bana bir anımı hatırlattı.Sene ikibinler felan.Cemaatten bir arkadaşın bir oğlu oluyor. Tebrik falan meraktan sorulur neyimize lazımsa aslında ;ismini ne koyacaksınız. Pennsylvania'dan haber bekliyorum dedi. Nasıl yani dedim şaşkınlıkla ?!! Bir abi aracılığıyla Hocaefendiye sorduk hangi ismi münasip görürse o ismi koyacağız. Oğluna kendin isim koyamıyon mu bu nedir ya dedim. Bu nedir ya hakikaten..Bu nedir yaa !!!
-Ya nefsimize uyacağız ya nefsimizi uyduracağız kitaba. Kavga bunun kavgası. Ey insan nereye koşuyorsun ? Bir soluklan bir dur bir bak.Sonra sor ben kimim ? Hesap vereceğine inanıyorsan hesabı yalnız vereceğini de hatırla. Kimsenin şefaat edemeyecği o günde kendini ancak sen tezkiye edebilirsin.
-Erik ağaçları hanidir çiçek açtı. Şimdilerde yeşillenmekle meşguller.Bahar biz kendi hay huyumuzun içinde boğulurken yanıbaşımızda büyümekte usul usul. Tabiat bir kez daha diriliyor ve biz insanların çoğu gene yanıbaşından geçip gidiyoruz baharın. Onlar hayvanlar gibidirler hatta ondan bile aşağı ki gözleri vardır görmezler,kulakları vardır işitmezler.Sen mi onlara işittireceksin ?
Erik ağaçlarının çiçek açtığında bu kadar güzel koktuklarını geçen sene ilk defa farkettim.

-Birkaç hafta önce Selim Atalay yazmıştı. Wolkswagen'in ABD (şehrin ismini hatırlayamadım) deki bir fabrikasında işyerinde sendika kurulup kurulmaması yönünde oylama yapılır,teklif işverenden gelir hatta sizi sendikalı yapalım diye,işçiler çoğunlukla sendikaya hayır derler biz sendikasız çalışmak istiyoruz.
Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir.Hepinizi seviyorum.Akıllı olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder