9 Oca 2018

KÖRÜN KISSASI VEYA KÖRLERİN YÜRÜYÜŞÜ

Görsel sonucu

Pieter Bruegel'in "parabel van de blinden" (körün kıssası) tablosu.

Tablonun ikonografik veya ikonolojik çözümlemesini yapmayacağım başka şeyler anlatmak istiyorum.

Tablonun ilham kaynağı, İncil'de yer alan, körlerin düşüşü hakkındaki meseldirMatta İncili'nin 15. bölümünde İsa Farisiler hakkında şöyle der: "Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, her ikisi de çukura düşer." (Matta, 15:14). (Vikipediden alıntıdır)

Farisiler ya da ferisiler kimdir peki?(isteyen kapsamlı okumayı kaynaklardan yapabilir)

Ferisileri, bizim haricilere benzetebiliriz. Katı dogmacıdırlar. Musa şeriatı ne diyorsa odur ve bu şeriat her ahval ve şartta geçerlidir ve değiştirilemez. Günlük hayatta şeriatın tavizsiz uygulanmasına çok titizlenirler. Şekilcidirler. Gel görki iki yüzlü ve ahlaksızdırlar. Her şey görüntüden ibarettir. (cüppeli grubu gibi düşünün, sarık,şalvar,cüppe,namaz,oruç ). Misal Kurandaki abdest ayetinde hangi sırayla nerelerin yıkanması gerekiyorsa odur. 

Buna karşın günlük ve ticari hayatta (bizim hile-i şeriyyeye benzer şekilde yani şeriat içinde hile yaparak) kitabına uydurmak,yalan dolan rivayetler böyle. Görüntüde şeriata uygun ama ruhsuz bir inanma şekli. Şekilcilik üzerinden birbirine atarlanma. Rakipleri Sadukilere nazaran daha halka yakınlar . İsa peygamberin doğumundan ve Süleyman Mabedinin MÖ 70 yılında Romalılar tarafından yıklımsarından önce en büyük tartışma Mabedin dışında ibadet caiz mi değil miydi? Ferisiler her yer mabet ,Tanrıya sinagoglarda da ibadet edilebilir diyorlardı.

İsa Peygamberin çarmıh olayında parmakları olduğu rivayet olunur ki Matta İncilinden yukarıdaki alıntı İsa Peygamber ile Ferisiler arasındaki çatışmanın delillerindendir.Zira İsa Peygamberi Musa şeriatından ayrılan bir kafir olarak görüyorlardı.

Bruegel'in yaşadığı yüzyılda (16.yy) Avrupa mezhep savaşlarından kırılıyordu. Bruegel'in bu tablosunu biraz da bu ruh hali penceresinden okumak lazım. Kurtarıcı kilise vahşet üretiyordu.

Şeriat ve din. Bu ikilik günümüz müslümanlarının arasında ezildiği iki kavram. Tanrıyı bulduğunu sanan kör inançlılar  ile tanrıyı arayan dindarlık ufku. Yaşamı bir arayış ve yolda oluş olarak kavrayanlar ile yaşamı köhne bir mabedin içine hapseden körlerin çatışması sürüp giden.

Kör,klavuzunun da kör olduğunu ne bilsin? Kör olmasaydı zaten yolunu kendi bulur kendi arardı. Körlük bir tercihtir ve ebedi bir aldanış. 

"onların gözleri vardır görmezler kulakları vardır işitmezler"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder