22 Eki 2017

SOKMA AKIL YEDI ADIM GIDER

" Bizim Doğu Karadeniz taraflarında “Sokma akıl yedi adım gider” diye bir atasözü vardır. Bu sözün “El atına binen tez iner, sokma akıl yedi adım gider” şeklinde bir varyantı da vardır. Sokma akılla ilgili bu veciz söz kendi aklının ne işe yaradığını bilmeyen, hatta bilmek dahi istemeyen, hep başkalarının aklıyla hareket eden kimseleri niteler ki böyle bir niteleme özellikle müesses dinî yapılardaki genel müslüman modelini akla getirmektedir. Zira dinî düşünce dünyamızdaki en temel problemlerden biri sokma akıl ve buna bağlı olarak, “Ben bilmem, şeyhim bilir” demeyi kendine hayat felsefi edinmiş dindar modelidir.
..................................................

Bugün İslam dünyası denilen coğrafyalarda ve İslami gelenekte değişik varyantlarıyla ruhban sınıfı mevcuttur. Üstelik bu sınıf yüzyıllarca etkin bir şekilde kendini yeniden üretmeyi başarmıştır. Bireyin akıl ve iradesi üzerinde vesayet veya velayet üreten tüm kurumsallaşmalar ruhbanlıktır. Kendini dinin yerine koyan Sünnilikte de Şiilikte de bu tür bir ruhbanlaşma mevcuttur. Aynı şekilde kalbi açmak için aklı askıya alan sûfî formasyonlar da benzer bir ruhban sınıfı oluşturmuştur. Fıkhın vesayetçileri ile tasavvufun velayetçileri bu noktada birey ile vahiy, insan özgürlüğü ile Allah arasında bir tür aracı otorite haline geldikleri için, İslam dünyası bugün Abicilik yapan Nurcusundan, şeyhini uçuran tarikatçısına, beşeri bir ürün olan İslam hukukunu mutlaklaştırıp eski bedevi uygulamalara binaen bugün kafa kesen kimi selefi radikalliklere kadar muhtelif akılsızlıklar veya sokma akıllılıklar ile maluldür. Müslümanların bugün yaşadığı krizin sebebi budur. İslam’da insan kaybolmuştur. İnsaniyet sönmemişse de susturulmuştur. "

mustafa öztürk hocanin cumartesi günkü makalesinin basi ve sonu.makalenin tamamini karar.com.tr den okuyunuz.

makalede atif yapilan mücahit bilici`nin "islamda savas bitti" kitabinin "ruhban ve hayvan" bölümüne dayanarak sayin yazarin yaptigi yorumlar , makalenin altinda yorum yapan pek cok okur ? tarafindan tenkit edilmis. " hayvan " denir mi hocam ruhbanlara vur ama saf inanc sahibi kitleye hayvan deme tarzinda.

bu cahil kitleyi cehaletinden dolayi tenkit edilemez sayanlarin temel dayanagi , bu kitlenin, gerek vakit gerekse imkan bakimindan ilim ögrenemez ve tefekkür edemez var saymasidir. kitlenin ne günahi var demeye getirirler. hatta bir yorumcu "mahalle islami" tanimini getirerek bunu bir zorunluluk sayiyor ve sayin yazari fil disi kuleden yazmakla tenkit ediyor.

bu blogta da paylastigim agah hocanin " cahil kalma ! tutan mi var?" twitini tekrar anmak isterim.

eger kuràna inaniyorsan , kur'an ; ey müminler! diye hitap ediyor. sen de mü'minsen bu hitabin muhatabisin. yok ben arapca bilmem,hadis tefsir bilmem kur'andan ne anlarin ondan alimler anlar diyorsan cobanin güttügü sürüden bir farkin yoktur, sürü de hayvanlardan olusur. yani hayvan denmesine alinmayacaksin.

ee napalim dersen derimki , bildigin seye inan ve bildigin seyin ardina düs. bilmiyorsan da talebe ol. cami hocasina müftüye sorarak din hayat yasanmaz. 

sokma akil budur iste.

ben bir köyde fakir bir ailenin cocugu olarak dünyaya geldim. ilkokula gidene kadar da türkce bilmiyordum. ortaokula baslayana kadar yamali pantolon ve lastiksiz coraplar ve kara lastik ayakkabilar giydim.
babam dindar biri oldugu icin beni IHL ye verdi. yedi sene kafami pek cok hurafeyle ve sacmalikla doldurdular.
lakin bir özelligim vardi kitaba ve düsünmeye olan istiyakim ve daima sorgulayan tabiatim.
bu sokma akillardan kurulmak yillarimi aldi. pekcok kitab okundu,pek cok konferans dinlendi. aylarca süren tefekkür de cabasi. bunlari da yaparken iki cocuk büyütüyorum ve parasizliktan iki defa kira da oturdugum evlerden tahliye edildim. o sartlarda bu kadar tefekkür ve okumayi yaptim. mazeret yok yani..

ee ben yapabiliyorsam sen de yapabilirsin..

kahvede oturup okey oynamak güzel tabi bu kadar ugrasmaktan. kitap okumaya vaktim yok diyenler ,ben cehaletimden memnunum diyenlerdir.

kusura bakin sayin arkadaslar ama makalede bahsedilen kitledenseniz hayvandan bir farkiniz yok. hayvanlarda dogduklari yerde dogduklari sartlarda yasam suruyorlar ee siz de ! 

insan olmak yasam ve kendi üstüne düsünmekle baslar bu da bilgi ile olur. 
kendisi üstüne bir dakika bile düsünmemis birisine hayvan denmez de ne  denir ? hayvanlarda düsünmüyor!
(rahmetli anam derdi; biz öküz geldik öküz gidiyoruz diye. kendini bilmek bir erdemdir.siz hem kel hem fodulsunuz)

allah ve korku üzerinde iki dakika düsünmemis biri yorum yapmis makalenin altina; fazilet hissi insanda allah korkusundandir. gec hoca bunlari gec.

senin sokma aklina sokayim hayvan oglu hayvan..gercegi de hazmedemiyorsunuz sonra.. yok hayvan dedi falan. insan deyip insana mi hakaret edelim... 

cahil kalmayin tutan mi var....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder