23 Eki 2017

KARIŞIK İŞLER BUNLAR (VARLIK FONU İÇİN İKİ ŞEY GEREKİR; VARLIK VE FON)


......................
Karşımızda iki tespit ve bazı sorular var: (1) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5’inci maddesindeki hükme göre Hazine’nin 2017 yılında yapabileceği net borçlanmanın limiti 52,4 milyar TL’dir. Aynı maddede ‘borçlanma limiti değiştirilemez’ hükmü yer almaktadır. Herhangi bir yasa değişikliği yapılmamış durumdadır. Bu durumda Hazine limiti aşan 18,1 milyar TL’lik borçlanmayı yasa dışına çıkarak nasıl yapabilmiştir? (2) Bütçe açığının 31,6 ve nakit açığının 25 milyar TL olduğu (Hazinenin geniş nakit açığı Eylül’de 40,4 milyar TL) olduğu ve Orta Vadeli Programa göre enflasyon ve faizlerin ileride düşmesinin beklendiği bir ortamda Hazine niçin açığı çok aşacak bir borçlanmaya gitmiştir? İleride enflasyonun ve faizlerin hızla artmasını mı beklemektedir? Eğer öyleyse Orta Vadeli Programda niçin tersi gösterilmiştir?

3. Asıl Sorun, Sorunlara Aldıranın Kalmamış Olması
Bu iki tespit ekonomide işlerin gerçekten sağlıklı olmadığını ve sürekli olarak telaş içinde çözümler geliştirilmeye çalışıldığını ortaya koyuyor. Bunlar iyi gelişmeler değil. Ama daha kötüsü böyle bir tespit paylaşıldığında ya da buradaki gibi sorular sorulduğunda “dert ettiğin şeye bak” ya da “ortada devlet mi kaldı” diyenlerin sayısındaki artış. En sıradan insandan en ciddi kişilere kadar çoğunluk bu konulara aldırmaz oldu. Yani hukukun üstünlüğünü kaybetmekten çok daha ciddi bir kaybımız var artık: Olaylara karşı duyarlılığımızı kaybettik. “Şurada bir adam öldürdüler” deseniz “aldırma bize bir şey olmadı” diyenler konuyla ilgilenenlerden çok daha fazla. “Yasa dışı borçlanma yapılıyor” deseniz “uğraştığın şeye bak” diyorlar.

Demokrasilerde kamuoyu baskısı, yargının yarattığı önleyici etkiden de üniversitenin yol göstericiliğinden de önemlidir. Motorlu taşıtlar vergisi artışına gösterdiğimiz tepkinin yarısını bizim paralarımızla oluşan bütçenin kullanılmasına gösterebilsek çok şeyi düzeltme şansımız olurdu.    


Borçlar ödenir, yenisi de bulunur bunu deneyimlerimden biliyorum, ama toplumsal duyarlılık kaybolunca bir daha bulunur mu onu bilemiyorum.

(yazının tamamı için http://www.mahfiegilmez.com/2017/10/karsk-isler-bunlar.html)

bilmeyenler ve anlamayanlar için açıklayayım; hocanın bahsettiği yasa "mali disiplin" diye bildiğimiz ve hocanın yasalaşmasında büyük emeği olan ve devletin başıboş harcamalar yaparak kriz çıkarmasını önlemek için konulmuştur. bu yasa akp hükümeti tarafından özenle uygulandı bu seneye kadar. sadece bu değil 2001 krizinden sonra kemal derviş tarafından kurgulanan "güçlü ekonomiye geçiş ve istikrar" programını da başarıyla uyguladılar.

mali disiplinin bir kenara bırakılmış olması,milletten altınlarının istenmesi,olmayan varlığa rağmen kurulan "varlık fonu", 15 yıldır ülkede üretime yönelik neredeyse hiçbir şey yapılmazken ülkenin bütün sermayesinin yola köprüye binaya gömülmesi, hükümetin vergi arttırmak için bahane araması duvara doğru gittiğimizin işaretleridir.

millette kurban bayramı arife günü ziyafet çekilen koyun gibi mutlu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder