16 Ara 2011

NE OLCEK BU İLAÇ İŞİ,HASTANELER KARHANELER

Bu günlerde doktor ilaç hasta ilişkisi yeniden sorgulanmaya başladı. Umarım bir sonuca da ulaşır. Kendi adıma ne hastanelere giderim ne doktorları severim ne de ilaç kullanırım. Özellikle çocuklara antibiyotik yazan doktorları boğasım geliyor. Ama kabahatin büyüğü bedava mezar bulsa girecek olan vatandaşlar. İlaç yazmayan doktora doktor demeyen, iki tanede komşuya ve dayının kızı için de yaz diyen vatandaş. Seviyoruz ilaç biriktirmeyi ve konu komşuya dağıtmayı. Şeker mübarek. Bir de neden bizde taneyle değil de kutuyla satılır o da ayrı tabi.

Bu hafta içinde vekil olarak bir ceza dosyasını inceledim. Suç konusu tam da bu. Tıbbi mümessil,doktor ,ilaç firması üçgeni. Soruşturma devam ettiği için isim veremeyeceğim. Bu tıbbi mümessil arkadaş (ki onu savunuyoruz) kafa ilaçları üreten bir firmayı temsil ediyor,devlet hastanesinden bir psikyatrı bağlamış ,elinde doktorun reçetesi,kaşesi reçeteleri kendi dolduruyor. Doktorunda bilgisi var tabiki.Reçetelerin bir kısmı da heyet raporu gerektiren ilaçlar. Olay ordan patlıyor zaten. Ne güzel dimi? Doktorlar eczacılara dönüşmüş imzalarını ve kaşelerini kiraya veriyorlar.

Patronum bu yaz sonuna doğru kendini iyi hissetmediği için hekime gidiyor. Tahliller felan teşhis kolestrol yüksekliği ve şeker direnci. Patron ben diyet ve egzersiz verecek diye beklerken üç aylık dönemler olmak üzere ilaç yazıyor. Gerek var mı ilaca diyorum,hekim evet diyor bunlarıda kullanman gerek. Ya diyor ben tatlıyı seven ve alkol alan bir adamım ve spor yapmıyorum ve düzensiz besleniyorum bu belirtilerin olması gayet normal diyor. Kesersin alkolü,yürüyüş yaparsın tatlıyı kaldırırsın beslenmeden normale dönersin diyor. Kullanmadım diyor ilaçları. İlaçlarda dünya para ,devlete kazık yani..

Bizim müvekkil var 90 lı yaşlarda hali vakti gayet iyi. Geçen yaz şöförüyle beraber bir ege akdeniz turu yapmak üzere yola çıkar,yolda dostlar felan ziyaret edilir,yenilir içilir vs. Antalyaya gelindiğinde bizimki halsiz ve yorgun düşer,soğuk içecekler,terleme felan derken rahatsızlanır. İstanbula Acıbadem hastanesine yatırılır. Bir gecelik istirahat ve tedaviden sonra ertesi gün yetkili hekim tarafından durumunun gayet iyi olduğu ve isterse taburcu olabileceği ama bir gece daha müşahede altında kalırsa daha olacağı söylenir. Ertesi sabah bir doktorlar heyeti tarafından ziyaret edilir ve kendisine anjiyo da dahil pek çok tahlil ve tıbbi prosedür uygulanır,bizimkisi bundan birşey anlamaz. Çünkü daa dün taburcu olabileceği söylenmiştir. Neyse taburcu edilir müvekkil ve kendisine 35.000 TL fatura çıkarılır. Öder müvekkil para gani ama içine kurt düşer. Kendi devresi bir hekim arkadaşına anlatır durumu,arkadaşı kısaca söğüşlendin der. Bu arada hastane müvekkile gold kart gönderir bundan sonraki müracaatlarda kendisine öncelik tanınacağı bildirilir. Müvekkil 4 sayfalık bir şikayet mektubunu hem hastaneye hem de bakanlığa yazar.

Velhasıl siz siz olun vucudunuza gereksiz ilaçlar yüklenmemesi için uyanık olun. Genel olarak durum fena.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder