12 Ara 2011

CEMEL VAKASI YENİDEN

Cemel Vakası ile ilgili Ahmet Turan Alkan'ın Aksiyonda çıkan yazısını yayınlamıştım blogta. O yazıya müracaat edilebilir bu yazdıklarımdan sonra. Geçen akşam Ülke tv deki sıradışı programında ismini hatırlayamadığım bir konuk (ki kendisi çok sık katılıyor programa,bak burada kendime kızdım şimdi adamın adını nasıl hatırlamam)muharrem ayı ve kerbela olayı vesilesiyle islam dünyasına hakim olan algıyı köküne kadar eleştirdi ve bu dönemde yaşanan olayları yerli yerince değerlendirmemiz gerektiğinin tekrar altını çizdi.

Bilen bilir ;Cemel Vakası ve Sıffin savaşı (ki iki olayda Hz.Ali devrindedir) islam dünyasının kırılma anlarıdır. O günlerden bugünlere iki ana hat ve sayısız yan hat boyunca ilerleyen yarılmalar olmuştur alem-i islam cemaatinde. Birlik gitmiş iç savaşlar başlamış bu mezhep ayrılıklarını körüklemiş pek çok kanlı olay meydana gelmiştir.

Zorluk şuydu; burada savaşanlar 25-30 yıl önce omuz omuza peygamber sancağında savaşıyorlardı ve hepsi sahabenin çok önemli isimleriydi. Pek çoğuda aşere-i mübeşşeredendi hatta. Daha sonraki ulema bu işi nasıl tevil edeceğini bilemedi çünkü kafalar putlaşmış zihinler körelmiş isimler cisimlerin üstüne çıkmıştı. Bu zatların insanilikleri adeta görmezden gelinmiş ve bunca kepazeliğin bu melekler (adeta öyle günahsız sayılıyorlar,hatadan beri kafalarda öyle bir imaj oluşmuş,imaj diyorum bakın imajda gerçeklik yok,gerçeklik kaybediliyor) tarafından yapılamayacağı farzedilerek olan bitene bir kılıf bulunmaya çalışılmıştır.

Hz.Aliye ve Hz.Aişeye laf söylemek nasıl olabilir dinden imandan çıkarız korkusu önümüzde duran gerçekliği görmemizi ve anlamamızı imkansızlaştırmıştır. Bu da bizi 1400 yıldır süren bir kör dövüşüne mahkum etmiştir. Bu sahabe bir takım insani hırslar ve iktidar kavgası yüzünden birbirlerine kılıç çekmişler onbinlerce müslüman ölmüş ama sonraki aklı evvel ulema üç maymunu oynamayı tercih etmiştir.Tercih etmiştir çünkü havsalaları bu kadar büyük zatların dünyevi iktidar için birbiriyle savaşmalarını almamıştır. Bu bir ictihad farkıydı gibi abuk kılıflar bulunmuş ama mızrak çuvala sığmamaktadır.

En başta dünyevi olan ile uhrevi olan birbirine karışmıştır çünkü. Bu zatların cennetlik olup olmamaları başkadır dünyevi olaylar başkadır. O yüzden cennetlik olanlar nasıl birbirine kılıç çeker diye bakarsan saplanırsın batağa. Ortada hilafet var,valilik var,sonradan hortlamış kabilecilik var,var oğlu var. Sen bunun içine cennet işlerini karıştırırsan arap saçı olursun kalırsın.

Ortada seçimle gelmiş bir iktidar var (Ali) ve bu iktidara karşı daha sonra Hz.Osmanın kanını bahane edip iktidarı ele geçirmek isteyen kişiler var (Aişe,Talha,Muaviye). Meşru iktidar her meşru iktidarın yapacağı gibi kendini savunmuştur isyancılara karşı. Ali sonuna kadar haklıdır ve diğerleri zulmetmişlerdir.

Ortada bal gibi bir iktidar savaşı vardır ve bütün mevzuda budur.

Ve bu mevzudan başlamak üzere her müslüman diniyle tarihiyle ve kitabıyla yeniden yüzleşmeli geçmişin tortularından arınarak selefin yaptığı gibi devrimci ruhunu yeniden kazanmalı ve dini ihya etmelidir. Din devrimdir ve her inanan devrimcidir ve devrim kıyamete kadar devam etmelidir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder