"her şeye, herkese sadece katlanıyordum. sokağa adımımı atar atmaz,
kendimi bir yığın muvazaanın, gafletin esiri görüyordum ve bulunduğum
yerden, yaptığım işten gayri her yer, bana erişilmez şekilde güzel ve
harikulâde görünüyordu.
postanede elime geçen uzak yerlerden gelmiş her mektup, kartpostal beni çıldırtıyordu. peru, arjantin, kanada, mısır, kap, nereden gelmiyordu bu mektuplar? iki sokak ötede, tek bir odada tahtakurularıyla haşır neşir olan şu ihtiyar yahudi kadının meksika'da bir kardeşi vardı. komşusu hahamın kız kardeşi arjantin'de kürk ticareti ediyordu. öteki taraftaki rum bakkalın oğlu mısır'da idi. yeğeni chicago'da hocalık yapıyordu. ve ben onlara gelen mektupların zarflarına bakar bakmaz, gözlerim kendiliğinden kapanıyor, etrafım değişiyor, kendim bir başka adam oluyordum. kaçmak, her şeyi bırakıp gitmek!..
fakat hayır, bütün bunları yapabilmek, kendisini alışkanlıklarının dışında denemek için başka türlü adam olmak lazımdı. koşmak, kımıldamak, atılmak, istemek, isteyişinde devam etmek lazımdı. bütün bunlar benim için değildi. ben biçare bir gölge idim. yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge... "gül!" dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri." Saatleri Ayarlama Enstitüsü A.H.Tanpınar
postanede elime geçen uzak yerlerden gelmiş her mektup, kartpostal beni çıldırtıyordu. peru, arjantin, kanada, mısır, kap, nereden gelmiyordu bu mektuplar? iki sokak ötede, tek bir odada tahtakurularıyla haşır neşir olan şu ihtiyar yahudi kadının meksika'da bir kardeşi vardı. komşusu hahamın kız kardeşi arjantin'de kürk ticareti ediyordu. öteki taraftaki rum bakkalın oğlu mısır'da idi. yeğeni chicago'da hocalık yapıyordu. ve ben onlara gelen mektupların zarflarına bakar bakmaz, gözlerim kendiliğinden kapanıyor, etrafım değişiyor, kendim bir başka adam oluyordum. kaçmak, her şeyi bırakıp gitmek!..
fakat hayır, bütün bunları yapabilmek, kendisini alışkanlıklarının dışında denemek için başka türlü adam olmak lazımdı. koşmak, kımıldamak, atılmak, istemek, isteyişinde devam etmek lazımdı. bütün bunlar benim için değildi. ben biçare bir gölge idim. yanımdan biraz sürtünerek geçen her adamın peşine takılan, ondan ayrılır ayrılmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucağında gülen, ağlayan, bilhassa ağlayan iki çocukla çapaçul, biçare bir gölge... "gül!" dedikleri yerde gülen, ağla veya konuş dedikleri yerde konuşan, ağlayan, enteresan buldukları zaman enteresan olan, yüzüne bakmadıkları gün mevcut olmayan biçarenin biri." Saatleri Ayarlama Enstitüsü A.H.Tanpınar
Gündelik hayatın alışkanlıklarına sıkışmış sıradan insanın duygusu bu kadar iyi aktarılabilirdi doğrusu.
Böyle biri olarak kalmak ister miydiniz peki? Cevabınız hayır ise eğer...
O zaman harekete geçin...Bakışınızı değiştirin..
Özer Erdoğan Karikatürü

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder