Bir insan sadece, başkaları ona tabi olarak hareket ettiği için kraldır.
Başkaları ise, tersine, o kişi kral olduğu için tebaa olduğuna inanır.
Karl Marx, Kapital,1. cilt, 1, 3
BLAISE PASCAL
SEÇKİNLERİN HÂLİ ÜZERİNE BİRİNCİ SÖYLEV
1670
Çeviren: Murat Erşen
“Ne halde olduğunuzun hakiki bilgisine ermek için, onu şu imgeyle düşünün.”
Fırtına bir adamı meçhul bir adaya atmıştır, bu adanın sakinleri kaybolmuş krallarını bulmak için ne yapacaklarını şaşırmıştır. Hem yüzü hem de fiziğiyle bu kayıp krala pek benzeyen bu adamı kralları sanarlar, adada yaşayan tüm halk da onu bu şekilde kabul eder. İlk başta adam nasıl davranacağını bilemez ama sonunda iyi talihine razı gelmeye karar verir. Kendisine gösterilen saygıyı kabul buyurur ve kendisine kral gibi muamele edilmesine izin verir.
Gelgelelim kendi doğal halini unutamadığından, bu saygıyı görürken aynı zamanda bu halkın aradığı kral olmadığının ve bu krallığın kendisine ait olmadığının da farkındadır. Böylece aklında ikili bir düşünce vardır, biriyle kral olarak hareket eder, diğeriyle hakiki halini kabul eder; onu şu an olduğu yere getiren sadece tesadüftür. İkinci düşünceyi saklar ve ilkini açığa vurur. Halkla ilişkilenirken ilk düşüncesi hakimdir, kendisiyle ilişkisinde ise ikincisi.
Kendinizi sahibi olduğunuz zenginliğin efendisi olarak bulmanızda tesadüfün payının bu adamın kendini kral olarak bulmasındakinden daha az olduğunu sanmayın. Kendiliğinizden ya da doğanız gereği buna hiçbir hakkınız yoktur, tıpkı onun krallığa bu sebeplerle hakkının olmaması gibi. Bırakın kendinizi bir dükün oğlu olarak bulmayı, dünyada olmanız dahi sonsuz tesadüflerin eseridir. Doğumunuz bir evliliğe bağlıdır, hatta atalarınızın hepsinin evliliğine. Peki bu evlilikler neye bağlıdır? Rastlantıyla yapılan bir ziyarete, havada bir konuşmaya, öngörülmedik bin bir vesileye.
Makalenin devamı için https://silence22222.wixsite.com/muratersen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder