20 Mar 2018

SCHADENFREUDE

"baskalarina cektirilen ve bizim goruntuler seklinde izledigimiz, acilarla kurdugumuz dussel yakinlik, uzakta ızdırap ceken insanlarla, ayricalikli izleyiciler arasinda dupeduz gercekdisi bir bag oldugunu dusundurur ve bu bag, iktidarla iliskimizi duzenleyen mistifikasyonlardan biridir. ne kadar cok sempati duyarsak, acilara yol acan gelismelerde bir sucumuz olmadigi hissine kapilmamiz da o kadar kolaylasir. sempatimiz acziyetimizin yanisira, masumiyetimizin de ilanidir."  Susan Sontag(başkasının acısına bakmak)

bir kötülüğe tanıklık ettiğimizde içten içe hissettiğimiz şey bu belaların başımıza gelmediğinden dolayı duyduğumuz memnuniyet hissidir. bu suçluluk duygusundan yırtmanın iki yolu da ya mağduru suçlamak ya da kendimize masumiyet atfetmektir.

annelerin "hadi çabuk eve girin" cümlesinde zihinlerimize nakşolur. kapıyı kapattığımızda dışarıda olanla vicdani bağımızı da koparırız böylece sahte masumiyetimize sığınırız.

sosyal medya biz masum?! fanilere arayıp da bulamadığımız bir vicdani arınma imkanı vermiştir,beğen butonu. basarız ve beğeniriz ve insani vazifemizi yerine getirmenin rahatlığıyla huzur içinde uyuruz.birisi bizim yerimize hallediyordur nasıl olsa !

(bu durumdan ben de istisna değilim çuvaldızı kendime batırıyorum hep tekrar ettiğim gibi bu blogtaki yazılar aslında kendime yazdıklarımdır)



astıkları bir zencinin yanında poz veren beyaz amerikalılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder