13 Kas 2017

VARLIK VERGİSİ(DÜNDEN BUGÜNE)

1942 yılının 11 kasımında TBMM de kabul edilen 17 maddelik varlık vergisi kanunu ile türkiyedeki gayri menkul zenginleri dahil bütün servetlerin vergilendirilmesi yoluna gidildi. fakat uygulamada %97 oranında gayritürk unsurlar vergilendirilmiş oldu. vergi oranları da il ve ilçelerde kurulan komisyonlarca belirlendi.itiraz hakkı yoktu ve vergi tahakkuk ettirildikten 15 gün içinde ödenmesi gerekiyordu.

bu kanuna dayanılarak pek çok gayritürk unsurun servetlerine el konulmuştur. vergileri ödeyemeyenler aşkale'ye çalışma kamplarına sürgün edilmişlerdir.

bugün en yandaşı bile bu vergiyi savunmuyor o dönemin şartları diyor falan.

okumayı sevmeyen arkadaşlar , salkım hanımın taneleri filmini seyredebilir doğrudan bu konuyu işliyor.

gelelim günümüz türkiyesine. 

devlet koyduğu vergiyi kaldırmaz prensip olarak,varlık vergisi bunun istisnası(allahtan).lakin devlet hafızası da hiçbir şeyi unutmaz.

bugün ödediğimiz vergiler özellikle sabit gelirli kesim için "varlık vergisi" dir. adı böyle konmadığı ve öderken hissetmediğimiz için (devletin elinin hafif olması) pek bir itiraz etmiyoruz.

devlet kurnazlık yapıp vergileri fiyatların içine yedirdi ve çaktırmadan varlığımızı kendisine transfer ediyor. (vergi hukuku temel ilkeleri açısından değerlendirme yapmayacağım nafile zira)

bugün ÖTV,MTV,EMLAK VERGİSİ ve KDV birer varlık vergisidir. ne vergi adaleti ne de vergilendirmenin amaçları bakımından izahı olmayan vergilerdir. adı vergidir lakin bildiğin haraçtır. mafyaya ödediğin haraçtan bir farkı yoktur.

ekmek alırken,su içerken,giyim ürünlerini satın alırken,araba alırken,ev alırken,benzin alırken,telefon alırken,telefonla konuşurken,kayıtlı mükelleflerden her ay,elektrik tüketirken,sigara ve alkol alırken vergi ödüyoruz.bir tek nefes alıp verirken vergi ödemiyoruz(abartı değil durum tespiti). köprüden geçerken otobandan giderken ödediğimiz haraçlar cabası.

devlet dediğimiz kurum (kendimiziz aslında) çıkardığı yasalarla(biz seçiyoruz bu adamları bizim vekilimiz yanı) vatandaşlarını(yani bizleri) her gün söğüşlemektedir. kendi kendimizi söğüşlüyoruz da diyebiliriz.

araba alırken ortalama bir araba parası da devlete veriyoruz,depoyu doldururken bir depo parası da devlete veriyoruz,yetmiyor her yılda bir daha varlığımız olduğu için devlete bir daha ödeme yapıyoruz. telefon alırken bir telefon parası da devlete veriyoruz. konuştuğumuz her dakikanın 20 sn.si devlet tarafından gasp ediliyor. 

sonra sandığın başına gidiyoruz ve bütün bunları unutup, sikindirik kimliklerimize göre oy verip soyulmak üzere yaşamlarımıza geri dönüyoruz. 

allah ta müstehakımızı veriyor... 

İlgili resim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder