"Tanrı, Evren'i yarattı" dendiğinde Tanrı'ya bakılır; ancak bu ilke bir açıklama ilkesi olarak kullanılamaz. Çünkü insan mekân-zaman ötesi olan yaratma eylemi üzerine konuşamaz. Mekân-zaman ötesi tüm konuşmalar, "bildiğiniz gibi değil..!" anlamına gelir. Ancak "Tanrı, Evren'i nasıl yarattı?" sorusu sorulduğunda ise Evren'e bakılır. Bu nedenle insan yaratılmış evren üzerine değil, nedenlenmiş(: nasıllığı idrâk edilebilir) evren üzerine istidlâlî bilgi üretebilir.
İmam Cuveynî'nin el-Şâmil adlı eserinde dediği üzere: Evren hakkında bir kanaat ortaya koymadan Tanrı hakkında konuşamayız; çünkü Tanrı'nın varlığına ilişkin bilgi zorunlu değildir. O'nun varlığına ancak yaratıkları üzerinden nazarî ve istidlâlî, dolayısıyla kesbî bilgiyle ulaşılabilir. Tüm mevcudâtı yani mekân-zaman içindeki tüm olgu ve olayları (havâdis) dikkate almaksızın sahîh bir nazar ve istidlâl ise mümkün değildir.
Fince bilmeden hepinize Albert Edelfelt.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder