7 Kas 2017

KOLEKTİF APTALLIK YASALARI VE TEKRAR EDEN YAZGILAR

"Harward psikoloji alanında doktora öğrencisi alımı yapılacağı duyurusu yapar.İlginç olan diploma şartı yoktur.
Herkes baş vuru yapabilir..!
İlana karşılık olarak üniversiteye 79 tane birbirinden zeki insan bir de işsiz bir taksi şoförü başvuru yapar.
İçlerinden 9 kişi ve bir de taksi şoförü kabul edilir.
Her birine 10 ar kişilik sınıf verilir ve bir program istenir.
Üç ayın sonunda bu sınıftaki öğrencilere kolektif akıl ölçümü yapılacağı en iyi ORTAK AKIL ortaya koyan sınıfın başında kim varsa programa onun alınacağı söylenir.

Taksi şoförü durumu eşiyle paylaşır.
Eşi ona, aptal olduğunu, öğrenci gurubuna ortak akıldan ziyade ORTAK AKILSIZLIĞI öğretebilirse başarılı olacağını bunu denemekten başka bir şansının da olmadığını söyler ve şoför bunu tüm gücüyle kendi gurubunda uygular.

Durumu akıl yoluyla değil; emre İTAAT kolaylığı ile; taksi şoförünün yarattığı müthiş “kolektif aptallık” karşısında herkes şaşırır..
çünkü başarmıştır.
Olay bilim tarihine “KOLLEKTİF APTALLIK YASASI” olarak geçer"


bu alıntıyı birsence.com isimli bir siteden yaptım,gerçekliği hakkında hiçbir fikrim yok çok ta önemli değil zaten. bence böyle bir yasa olmalı.

aşağıdaki alıntılarda işin uzmanından ünlü fransız hekim,sosyolog ve bence filozof gustave le bon'un "kitleler psikolojisi" isimli eserinden. alıntılarda ekşi sözlükten yararlanıldı. 

insan,özünde başkasının gözünde onay bekleyen bir çaresizden başka bir şey değil. bir de dürtülerinin esiri ve irrasyonel. insan korkar acıkır ve üşür...

parantez içi ifadeler bana aittir.

" bir süre aktif bir kitle içinde bulunan kimse çok geçmeden, kendisini uyutan kimsenin elleri arasında uyuyan kişinin düştüğü gibi efsunlaşmış bir hale düştüğü dikkatli gözlemlerle kesinleşmiştir.(gassalın elinde meyyit olmak-ölü yıkayıcının önünde ceset gibi) uyutulan kimsede bilinçli çalışma felce uğradığından, uyutucunun kendi arzusuna göre yönettiği bütün bilinçaltı etkinliklerinin esiri olur. artık bu adamda bilinçli kişilik kaybolmuştur, irade ve seçme kabiliyeti kalmamıştır. duyguları, düşünceleri o zaman uyutucunun yönlendireceği tarafa doğru yönelir.(fetö yapılanması en güncel örneği.tüm kapalı cemaat yapıları)

yıkıcı gaddarlık içgüdüleri, her birimizin ruhunda uyuyan, ilkel devirlerin sonuçlarıdır. tek başına birey için bu içgüdüleri tatmin etmek tehlikeli olur, halbuki bireyin sorumsuz ve cezasız kalacağından emin bulunduğu bir kitleye karışması, kendisine bu içgüdülere uymak için bütün serbestlikleri verir.(madımak,6-7 eylül,bütün kitlesel linç eylemleri)

"mucizeler ve efsaneler gerçekte uygarlıkların asıl destekleridir. gorunusler ve gosterisler tarihte gerçeklerden daha fazla rol oynamıştır.
gerçekte olmayan gerçek olana ustun gelmiştir."(tüm hurafeler ve güncel komplocu anlayış)

"kitleler hiçbir zaman gerçeğe susamamıştır. hoşlarına gitmeyen mantıksızlıklar karşısında, gerçekdışı eğer kendilerini çekerse, bunu ilahlaştırarak buna yönelmeyi daha üstün tutarlar. onları hayallere çekmesini bilenler onlara hakim olurlar ve hülyalarını ortadan kaldıranlar da onların kurbanı olur."(demirel-iki anahtar vaadi,trump-yeniden büyük amerika, erdoğan-büyük türkiye ve dünya beşten büyüktür)

"önce de gösterdik ki, kitleler yargıdan etkilenmemek durumunda değillerdir. yalnız kaba şekilde çağrışımlardan anlarlar. onların üzerinde etki etmek isteyen hatipler de daime onların duygularına hitap ederler, hiçbir zaman akıl ver yargılamalarına başvurmazlar. aklî mantık kanunlarının onlar üzerinde hiçbir fiilî etkisi yoktur." (chp nin anlamsız çaldılar soydular teranesi siyaseten boş.)

"kitlelerin kendilerine kabul ettirilmiş fikirleri vardır, muhakeme mahsulü fikirleri hiç yoktur."(batı bizi bölmek istiyor, petrolümüz var çıkartmıyorlar,borumuz var döşetmiyorlar, kuran evrenseldir,din afyondur, islama uyarsak kurtuluruz,mezhepbislik dinsizliktir,şeyhi olmyaanın şeyhi şeytandır vs)

"bununla beraber iddianın gerçek bir etki meydana getirmesi için mümkün olduğu kadar aynı kelimelerle tekrar edilmesi gerekir. napolyon 'biricik ciddi söz sanatı tekrardır' demiştir. iddia olunan şey tekrar edilmek suretiyle sonunda kanıtlanmış bir gerçek gibi kabul edilebilecek kadar ruhlara yerleşir." (çok çok önemli bir tespit.bireysel ve toplumsal olarak kusursuz çalışır çünkü beynimiz böyle öğrenir. reklamcıların ve siyasetçilerin maymuncuğudur )

sonuç olarak; insan kesinlikle mantığı ile hareket etmez, 
- insan, heyecanlarının ve duygularını esiridir, bu nedenle çok saçma şeyler yapmaya eğilimlidir.
- insan bir şeye inandı m ı artık onun etkisinden çıkması oldukça zordur.
- katı inançlar, eleştirinin aklın ve mantığın gelişmesini engeller.
- insanoğlu geçmişte inançsız yaşayamadığı gibi gelecekte de inançsız yaşayamayacaktır.
- insanların tapındığı, tanrı veya din yıkılabilir ama peşisıra yeni dinler yeni tanrılar ortaya çıkacaktır.
- eğer bir milletin inançlarında bir değişim bir reform, bir devrim başlarsa, toplumsal hayat ve kurumlar da baştan sona değişir.
- bu yüzden inançlar toplumu tarihi belirleyen en önemli etkendir.

(emeği geçen herkese teşekkür ederim)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder