Bir meseleyi bir tikeller/olgular bir de tümeller/kavramlar zaviyesinden cözümlemek mümkündür. Gündelik politika ve gündelik yasam tikeller/olgular/vakalar üzerinden okunur ve konusulur. Bu zaviyeden yapilan her türlü tartisma ertesi güne sadece bir kakafoni olarak kalir. Günün sonunda amigolar ne kadar cigirdiklarina göre alkis alirlar. Her mahalle sakini karsi mahalleye cakmanin huzuruyla rahat rahat uyur. Lakin bu seviyeden yapilan tartismalardan bir anlam husule gelmez.
Tümeller/kavramlar üzerinden bir meseleyi tartismak ise kavram bilgisi ve yüksek akil gerektirir ve halk icin sikici ve anlasilamzdir ve iltifat edilmez .
Bir olalim birlik olalim söylemi tv lerde gazete köselerinde siyaset arenasinda tikeller seviyesinde tartisisliyor (konusulmuyor sadece münakasa var) . Elde ne var ? Gürültü.
Peki biz bu meseleyi kavramsal düzlemde tartisabilseydik/konusabilseydik ilk önce topluluk ile toplum kavramlarini konusur sonrasinda bu ülkede bir topluluk olarak mi yoksa bir toplum olarak mi var oldugumuzu tespit eder ondan sonra istikamet üzerinde konusurduk.
Tipki Anayasa degisikliklerini tartisacagimiza Anayasa kavramini konusamadigimiz gibi. Anayasa nedir ? Bunu hic konusmuyoruz.
Düslemeye devam edecegiz umutla akilli insanlarin yürüdügü sokaklari....
Ey üst akil geldiysen üc kere masaya vur.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder