Allah , akıl sahibi bireylere hitap eder,aklınızı çalıştırın ve şüphesiz ancak bilgi sahipleri aklını çalıştırabilir der. Aklı olmayan muhatap ta değildir zira. Doğal olarak bu blogta akıl sahibi bireyler okuyor var sayılarak karalanıyor. Yoksa deliye laf mı anlatılır. Aklını emanete bırakmış herkes delidir bence illa spastik ya da downlu olması gerekmiyor. İnsana dair en büyük şaşkınlığım da insan teklerinin çoğunun bu kadar meraksız ve bilgisiz olma konforunun kötülüğüne bu kadar teşne olmalarıdır. Bir de ölüm hakkında bu kadar duyarsız olmaları yani kendi ölümleri hakkında.
Mustafa Hocanın feryadı adlı videoyu izlerken bunları tekrar tekrar düşündüm. Son iki yazım (mana itibariyle bütün blog) bu mevzuyla alakalı. Hoca isim vermiyor ama sanırım Ahmet Taşgetiren'in "hocalar tartışırken" başlıklı makalesine atıf yapıyor. Taşgetiren , 20 yaşındaki müslüman bir gencin bu hocaları dinlerken din hakkında ne düşüneceğini dehşete düşmüş bir halde yazıyor. Dine en büyük zararı bu hocalar veriyormuş felan.
Mehmet Azimli hocanın bir sohbetinden sonra bir kadın dinleyici şöyle bir cümle kurduydu " siz benim doğru bildiğim her şeyi yokettiniz kafam çok karıştı " .Azimli hoca da "karışmış kafa iyidir" diye cevap vermişti.
Kafa karışmak için var. Karışmayan kafa kuru kafadır ya da korkuluk. İnsan dediğin kafası karışarak öğrenir ve ilerler. Öncelikle kafa karışklığının kötü olduğunu sanan kafaların bir karışması lazım değil mi Taşgetiren hocam. Özellikle 20 yaşındaki bir gencin kafası karışık değilse vay o gencin haline yani.
Şimdi benim bir teklifim olacak : dinden çıkın.


Ben de geleneksel ehli sünnet eğitiminden geçtim imam hatip mezunuyum. Bin yıllık ezberleri ezberlemiş biriyim yani. Fakat biraz meraklı ve soran bir tipim kahretsin. (bununla ilgili bir iki yazı yazdım arayıp bulup okuyabilirisiniz). Sonra "men şae" ayetlerinden içime kurt düştü ve meallerin verdiği anlamlar bana yanlış gibi geldi. Sonra takva kelimesine korkun anlamı verilmesine kafayı taktım. Sonra allah ve isimleri üzerinde düşünmeye başladım. Kader konusu ve imtihan meselesine epey bir kafa yordum. Sonra yaratılış sırrını keşfettim birden. Gülen cemaatini terke ettim ya da tersi oldu yani ayrıldık. Sonra yaptığım bir sürü abukluğu bıraktım. Sonra dinden çıktım bilerek ve isteyerek. Maksadım hayatıma ve her şeye dışardan bakabilmek ve yolumu bulabilmekti. Çünkü bana dayatılan ezberleri kusmuştum.(siz ibadetlerinize devam edin canım benim kadar radikal olmanıza gerek yok).
Öncelikle aklınızı kullanmayı öğrenin biraz eleştirel düşünme ve empati üzerine biraz kitap okuyun tefekkür edin. Bütün ezberlerinizi sıfırlayın. Allaha imanınızı bile gözden geçirin. Sonra dinleme ve anlama üzerine çalışın. Dinlemeyi öğrenin. Sonra duygularınızı nasıl ifade edeceğiniz üzerine kafa yorun. Aşık olun aşık. Sevişmeyi öğrenin . Yürüyün uzun uzun yürüyün. Tarih okuyun,mezopotamya tarihi okuyun. Dinler tarihi okuyun.
Ha okumaktan sıkılıyorsanız youtube var girin oraya bir konuyu yazın çıkan bütün videoları seyredin. Farklı yorumları dinleyin ve izleyin özellikle. Mesela peygamberin hayatının bize anlatıldığı gibi olmayabileceği fikri üzerine biraz düşünün ve araştırın.
Bastığınız zeminin ayaklarınızın altından çekilir gibi olduğunu hissettiğiniz anda sakın geri adım atmayın kendinizi boşluğa bırakın ve gökyüzünün ne kadar büyük ve mavi olduğunu ve aşağıda ne kadar çok renk ve şekil olduğunu hayretle seyredin.
Bütün bu uğraşların sonunda (benim on senemi aldı) kendi kelimeleriniz ve kendi fikirleriniz olacak . Kendi kişisel tarihinizi yaşamaya başlayacaksınız ve sizi kimse dini kullanarak sömüremeyecek ve asıl ödül ; ne kadar özgür olduğunuzu iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Birilerinin dikip size giydirdiği elbiseleri çıkarın ve kendi elbiselerinizi kendi ölçülerinize göre diktirin canım kardeşlerim.
Aklını kullan aklını yoksa siki tutarsın da tuttuğunu cennet ipi sanırsın..
Şu yazdıklarım benim bireysel tecrübelerimdir kısa ve öz olarak anlatılmıştır. İçinde uykusuz geceler , acılar,ölümler, terk edilmeler,sancılar ve parasızlık ve itilmişlik dolu günler ve geceler barındırmaktadır. Çetin ceviz bir çabadır . Kafa konforundan vazgeçmek düşünebiliceğinizden çok daha zordur.
Dinden çıkın abilerim ablalırım ve yolunuzu kendiniz bulun sorguya siz çekileceksiniz avukatınız olmadan . Ya da paşa gönlünüz bilir ??? Paşa paşa yola getirirler sizi..
Şaban Ali Düzgün hocanın sorusuyla bitiriyorum ve bu soru üzerinde düşünmeye başlayarak başlangıcı yapabilirsiniz.
Cennet bir halin adı mıdır yoksa bir mahallin adı mıdır ?
Ek; bir gün evde oturuyorum tefekkür halindeyim, Newton'un başına düşen elmanın yarattığı etkiye benzer bir aydınlanma yaşadım ve kalktığım gibi kütüphaneye yöneldim , Ömer Nasuhi Bilmen ilmihalinden başlayarak , İhyayı,Fi zilali,Kimyayı Saadeti,Kara Davutu,Diyanetin Kuran Mealini,Risale-i Nurları vs elime dini içerikli ne kadar kitap geçtiyse en büyük boy çöp torbalarına doldurmaya başladım onlarca torba kitabı beş kat aşağı indirip çöpe attım evet çöpe attım . Böyle yaparak zihnimde o güne kadar birikmiş olan ne kadar dini ezber varsa hepsini de çöpe atmış oldum. Başlangıç olarak şiddetle tavsiye edilir...
Ek; bir gün evde oturuyorum tefekkür halindeyim, Newton'un başına düşen elmanın yarattığı etkiye benzer bir aydınlanma yaşadım ve kalktığım gibi kütüphaneye yöneldim , Ömer Nasuhi Bilmen ilmihalinden başlayarak , İhyayı,Fi zilali,Kimyayı Saadeti,Kara Davutu,Diyanetin Kuran Mealini,Risale-i Nurları vs elime dini içerikli ne kadar kitap geçtiyse en büyük boy çöp torbalarına doldurmaya başladım onlarca torba kitabı beş kat aşağı indirip çöpe attım evet çöpe attım . Böyle yaparak zihnimde o güne kadar birikmiş olan ne kadar dini ezber varsa hepsini de çöpe atmış oldum. Başlangıç olarak şiddetle tavsiye edilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder