"Düşünün 9-10-11-12 yani 15-16-17-18 yaş yapmanız gereken test çözmek. Ne için? Sınavı kazanıp üniversiteli olmak için. Peki üniversiteli olduktan sonra ne olacak? Hiç, değişen bir şey olmayacak lisede dersi öğretmen anlatırken üniversitede akademisyen anlatacak. Sonra yine vize, final, sınıf ders, not ve diploma. Yani lisede geçirdiğin 4 koca boş yıldan sonra üniversitede geçireceğin 4 boş yıl daha. Sonra eline bir kağıt tutuşturulacak ve “Sen artık .....oldun” denecek.
Bu döngü tam 42 yıldır yani 1974 yılından beri böyle devam ediyor. Düşündüm; 42 yılda bizim makbul gördüğümüz bu sınavda soruların neredeyse tamamını yapan her yıl bin öğrenci olsa bu toplamda 42 bin öğrenci yapar. Sorum şu bu 42 bin “dahi” ne oldu? memlekette neyi değiştirdi? Mesela kaç marka yarattılar? Kaç patent aldılar? Ülkenin milli geliri iki katına mı çıktı? Hepsinin cevabı kocaman bir HAYIR. Peki o zaman biz bu çocuklara bu eziyeti niye yapıyoruz?"
makalenin tamamı için http://www.karar.com/yazarlar/turgay-polat/sizce-cocugunuz-nerede-4148
bu çocuklara bu eziyeti niye yapıyoruz ?
bu sorunun cevabı bir konferans konusu üzerinde ciltlerle kitap yazılacak kadar kapsamlı.
annem rahmetli ben lisede okurken "oku oglum oku da memur ol gölgede rahat çalışırsın " derdi. o dönem ülke nüfusunun % 75 köyde yaşadığından memur olmak hem sürekli ve garanti bir gelire sahip olmak hem de köylülükten kurtulmaktı.
bu toplumun genlerinde taa imparatorluk dönemlerinden beri devletten nemalanarak zengin olmak kodu var. sanırım bu kod hala çalışıyor ve hepimiz iş kurmak değil iş bulmak için okuyoruz.
12 mılyon kişi kpss ye girmiş 2016 daki sınavlarda (rakamı doğru hatırladıysam eğer) .bu her şeyi anlatıyor. hala "kapağı devlete atmak" tabir edilen psikoloji canlılığını koruyor.
devlete kapağı attıktan sonra avanta alabileceğin bir makama gelmek hedef halıne geliyor.
üniversiteler ayrı karın ağrısı.meslek lisesine dönmüş neredeyse hepsi.
üniversitenin erkekler için askerlikten yırtma ve kısa dönem er olarak askerliği baştan savma gibi bir işlevi de var bu ülkede.
bir de psikolojik neden, üniversite , sınıf atlamanın , degersizlik inanacını gizlemenin ve ebeveynlere ben elimden geleni yaptım demenin gerekçesi.
bir de en temel sorun bu ülkede eğitimin ideolojik malzeme olması..kurucular eğitim yoluyla yeni bir ulus yaratmak isterken muhafazakar dindar çoğunluk buna tepki olarak dindar nesıl yetiştirmek için karşı hamle yaptı. eğitim sistemi üzerinde tepişip duruyor iki ana kuvve.
sınava dayalı model tam bir rant kaynağı olmuş durumda devlet için.
hocam ne anlatıyorsun sen dersem kendi kendime , rasyo yok rasyonalite yok bu toplumda diye bir ses bağırıp duruyor içimde.
devlet bu ülkedeki herkes için her kurum için hala en büyük geçim kaynağı siyasiler de kendilerine ihtiyaç duymayacak bir düzen oluşması için neden uğraşsın ? avantayı nereden alacak?
daha öncede yazdığım gibi toplu kurtuluş yolu henüz ufukta gözükmüyor. yapılacak şey kafası basanların çocuklarına yön verip sistemin kurbanı olmasını engellemesi yani kendimizi kurtarabiliriz.
çünkü henüz bu işi çözmek için ne bir irade ne ortam ne de zihniyet müsait.
Not: blogtaki 1000.yazımı yazmışım vay bee
Not: blogtaki 1000.yazımı yazmışım vay bee
1000. Yazınız için tebrik ederim.Düşünen insanların yazması şart.Onların deşarj yönteminin yazmak olduğunu düşünüyorum.Başarılarınız daim olsun.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim (geç olsa da duygular ifade edilmeli)
YanıtlaSil