9 Haz 2017

BLACK HOLE SUN

*bu yazinin Chris Cornell`'in ölümüyle bir ilgisi yoktur tamamen kendimle ilgilidir*

1994 yili , 1993 teki isiksiz , umutsuz ve ufuksuz bosluktan ,yalnizligin erdemli tahtina kurulup günesi selamladigim bir yildi. hos 1994 yilida 1993 ten farksiz baslamisti kendi namima.(yaslandigim nasil da belli sürekli 2004-2003 yazmisim sonradan düzelttim) . ta ki bahar gelip zalim nisan takvime kurulunca taa uzaklarda  hic bir ahbapligim olmayan sadece ayni burctan oldugum Kurt Cobain kafasini patlatana kadar. Kurt'un kafasina dayayip atesledigi tüfek Kurt'un beynini parcaladiktan sonra gelip benim sahte depresyonlu kafami da tuzla buz etmisti.sonra olaylar gelisti..

1994 yilinda üniversitenin üc sinifini birden vermek icin mayis ayinda hummali final ve  bütünleme calismalarina basladim. o dönemler MTV yayinlanirdi memleket sathinda..bütün gün MTV acik evde ders calisir takilirdim. Black Hole Sun'i da öyle kesfettim zaten. Nirvana'dan günesin kara deligine düstük. 1994 yilini muhtesem yapan ayrintilardan biriydi nagme  bahcesi .

müzik güzeldi hava güzeldi kafam güzeldi dostlar güzeldi hayat bana güzeldi o yaz.. gencligin ölümsüz cayirlarinda bitimsiz bir esintiydim. 

biraz önce tekrar dinledim  "black hole sun" klibini (izledim desem daha dogru olurdu ama vallahi gözlerimle de dinledim)

1994 yazinin serin gecelerinin muhabbet ve nese yüklü mehtapli ya da mehtapsiz isil isil parlayan ruhun canliligi bütün damarlarima yayildi..bunun sarkiyla bir ilgisi yok tabi ki yazla ilgisi var..

sicak bir tebessüm ve hos bir sada kalan bütün yasanmisliklardan iste hepsi bu... 

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder