Belgesellerde bazen denk gelmişsinizdir , buffalo sürüsü birleşir ve aslanları kovalar aslanlarda kuyruklarını kıstırır kaçarlar(bir erkek aslanın bir erkek buffalo tarafından çenesinin altından boynuzlanıp bir metre havaya fırlatıldığı sahne gözümün önünden gitmez). Hatta bir keresinde buffalolar hızlarını alamayıp aslan yavrularını da öldürmüşlerdi . Babalarını analarını öldürdük çocukları kan davası gütmesin hesabı. Lakin aslanlar bu tür yenilgilere rağmen genel olarak buffalo avlarlar . Zira buffalo sürüsü otlamaya dalar ve aslanlara karşı her daim birlik içinde ve tetikte olmazlar. Çünkü onlarında bilinçaltında aslanlardan korkup kaçma pimi vardır ve aslan saldırdığında bilinçsizce kaçarlar.
Bursadaki direniş bana buffalo kovalayan aslanları hatırlattı. İşçiler aslına bakılırsa patronlarından çok daha güçlüdür. Sadece bunu bilmezler. İşçi olmadan fabrika olmaz ama fabrika olmadan da bir şekilde hayatlarını devam ettirirler. Eşeğin bir sahibe ihtiyacı yoktur fakat sahibin mutlaka bir eşeğe ihtiyacı vardır.
Fight Club filmindeki bir sahne bu açıdan bakıldığında çok manidardır. Şehrin polis şefi bu arkadaşlar hakkında bir soruşturma başlatmıştır. Tyler ve ekibi bu polis şefini bir lokantada enterne edip taşaklarını kesmekle tehdit ederler . (bakınız aşağıda dökümü var). Tyler'ın sahnenin sonunda sarfettiği sözler çok manidar olmasının ötesinde bir durum tespitidir. Yıllardır düşünüp de içinden çıkamadığım bir ironidir bu durum. Nasıl oluyor da muhtaç olduğun insanlara tepeden bakarsın ??? Buffalolardan nerede ayrışıyoruz ??? Neden toprak ağaları olmuş tarihte ??? Neden insan ortak aklı devreye girmemiş ??? Neden o topraklar birlikte ekilip birlikte biçilip ürün herkese pay edilmemiş ( sümerde durum böyleymiş biliyor muydunuz. Bildiğin komünistmiş adamlar. Elde edilen bütün ürünler tapınağa getirilir ve oradan topluma pay edilirmiş.gerçi onlarda da bir rahip sınıfı var tam komünist olamamışlar. Zaten yazıyı da icat etmelerinin nedeni bu üretim şekli. Kİm ne kadar ürün getirmiş depoda ne kadar ürün var kime ne kadar dağıtılmış kaydını tutabilmek için yazıyı icat etmişler doğal olarak )??? İnsan yığın haline gelince neden sürü gibi davranır ve başına bir çoban arar ???

Tyler- you're not going to continue your ''rigorous investigation'' . you're going to publicly state that there is no underground group.or imagine the rest of your life with your ball sac flapping empty.
Commissioner jacobs- no.please.stop.please.
Tyler- one to the New York Times and one to the Los Angeles Times.Press release style. remember this. the people you're after are everyone you depend on. we're the people who do your laundry and cook your food and serve your dinner . we guard you while you sleep.we drive the ambulances. we process your insurance claims. we control every part of your life. so don't fuck with us.
Sene 1997 aylardan temmuz Hakkari Yüksekova-Çukurca arasındaki bir hatta operasyondayız. Cilo dağları eteklerindeyiz. Bulunduğumuz sırt uzanarak Ciloların zirvesine gidiyor. Aşağısı dimdik çok derin bir vadi. İnmesi çıkması tam bir günlük mesafe. Lakin karşı tepeden ateş geliyor. Vadinin içinde karşı sırtın eteklerinde Bolu taburu ateş altında. Biz üç tabur sırttayız. Tugaydan sırt boyunca ilerlememiz emri geliyor. Karşı ateşi susturmak amaç Lakin öyle bir pozisyondayız ki yerimizden ayrıldığımız an karşı ateşe karşı hiç bir koruma olmadan ilerlenecek bir km kadar bir güney yamacı var. Ördek gibi hedefsin. Bizim taburcu biraz yalaka olduğundan bir timi göndermeye kalkıyor bakalım ne olacak. 50 metre gitmeden geri dönmek zorunda kalıyorlar. Ben de asteğmen olduğumdan yüzbaşımla beraber oradayım. Tugaya telsizle o sırttan ilerleyemeyeceğimizi bildiriyoruz. TUgaycı (kulağımla duyuyorum hepsini ) o zaman vadiden aşağı inip alttan dolaşın diyor. Yüksekova taburunun komutanı kurmay binbaşı cevap veriyor arazi buna elvermiyor imkansız diyor. Tugaycı, ben haritadan bakıyorum nasıl olur arazi müsait hemen harekete geçin diye emrini tekrar ediyor. Yüksekovanın taburcusu cevap veriyor, öyle haritada göründüğü gibi durmuyor gel de sen in kolaysa .
Konuşma orada bitiyor. Yerimizde kalıyoruz kimsenin burnu kanamıyor. Bizim taburcuya kalsaydı o gün onlarca zayiat verirdik.
Demem o ki hayatı bize ne komutanlarımız ne patronlarımız bağışladı ne de yolda bulduk. Madende ölen sensin fabrikada tuvalet molası verdirmeden eşek gibi sömürülen sensin. Hayatına sahip çık ki hayatta kalasın insan gibi yaşayasın.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder