11 May 2015

DİLARA NEDEN ÖLDÜ ???


'' ŞİRİNEVLER’de oturan üç çocuk annesi Songül Dumru, dün 8 yaşındaki oğlu Servan Dumru’yu Atatürk İlköğretim Okulu’ndan almaya giderken 5 yaşındaki kızı Dilara’yı da yanına aldı. Eve dönüşte Tavukçu Deresi’nin ıslah çalışmasının yapıldığı Kerim Çavuş Caddesi’nden geçerken, elini sıkı sıkıya tuttuğu Dilara, üzeri kontraplakla kapatılmış rögara bastı.  

Basmasıyla birlikte annesinin elinden kayarak çığlıklar içinde boşluğa düştü. Dilara, çığlıklar atarak, yüksek debiyle akan kanalizasyonda gözden kayboldu.''


2007 yılında meydana gelen bu vahim olayı hatırlayan var mı bilmiyorum lakin o gün o çukura düşen Dilara'nın yasını hiç birirmiz tutmadığından ve hepimiz bunun hesabını sorup ''Dilara neden öldü ?'' diye sorumluları hesaba çekmediğimizden , İzmir'de bir aile yoldaki bir çukura arabayla düşüp yok oldu, Soma'da geçen yıl aynı akılsızlığın sonucu 301 insan evladı çamurda boğuldu, şehrin en modern en bilmem ne muhitinde inşaat asansörü 11 canı betona gömdü. 

Bunlar burada dursun..

Bugünkü köşe yazısında Fatma Barbarosoğlu (hala basını takip etmeme  sebep üç kalbi olan insandan biridir kendileri yoksa taraftar bülteninden farkı yok gazetelerin) Mehmet Sabri Genç'in ''karekök hayat '' isimli son kitabını anlatıyor. 

İnternette biraz araştırma yapınca yazarın şahsi sitesine denk geldim. Bugüne kadar hiç duymadığım bir şahsı muhterem kendileri . Bu onun değil benim ayıbım. Bir arkadaş Cemil Meriç ekolünün yeni kalemi ilan etmiş. Haksız da sayılmaz umarım daim olur.

Sitede çok sağlam yazılar var hararetle öneririm. Mesela , Soma,Somali ve Las Vegas makalesinin sonunu şöyle bitiriyor yazar;


'' Bir çukur oraya birisi düşüp öldükten sonra kapatılıyorsa, o çukur zihinlerdedir. Zihinlerde açılmış çukurlarsa çok insanı yutacaktır. Mühim olan o çukuru önceden görüp ona göre çözüm üretebilmektir. İnsanların nasıl öldüğü değil, neden öldüğüdür önemli olan. Kapitalizm kimini savaşta, kimini madende katleder. Tüketim kültürünün ayyuka çıktığı şu dönemde yazılacak, konuşulacak o kadar çok şey var ki! Bu kadar çok şeyi konuşmazdan evvel soracağımız ilk soru “neden?” olmalıdır. Türkiye eğer büyük bir ülke olacaksa “neden?” sorusunu sormalıdır. Aynı şekilde Soma vak’asında yaşamını yitirmiş madencilerin “neden kredi borçları var?” diye de sorulmalı. “Bu ülkede neden 18 milyon kişi icralık?” diye de. “Neden hâlâ akletmezsiniz?”

http://mehmetsabrigenc.com/soma-somali-ve-las-vegas/
Yazar sormamız gereken sorunun ''nasıl ?'' değil , '' neden?'' olması gerektiğini söylüyor. 

Yazımızın başına dönersek , ey devlet büyükleri ve o devlet büyüklerini seçen halk , Dilara neden öldü ??? 
Aynı makaleden şu cümleyle yazımı bitiriyorum lakin aynı temennileri bütün bunların hesabını sormayanları da dahil ederek,

''Parayla abdest alanları, secdelerini mazluma zulmederek kirletenleri, bu ülkede yaşayan herkesin dimağına her türlü tüketim ahlaksızlığını yerleştirmek için çabalayanları, toplumu niteliksizleştirenleri, insanların aklını örtüp köleleştirenleri, liyakatsizliği liyakat; zulmü adalet zannedenleri, akılsızlıklarına kader veya alın yazısı deyip Allah’a iftira edenleri, tüm bunlara sebep olan failleri Allah helak etsin! '' amin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder