Dün ekşide ,dün gece oynanan Galatasaray-Arsenal maçı için yazılmış uzunca bir entry gündeme alarak nasıl vaka analizi ve gelecek projeksiyonu yapılıra ilişkin bir yazı yazacaktım. Fakat bugün ekşideki o yazıyı bulamadım. Özetle şunu diyordu yazı; Galatasaray görünüşe göre gene dört yiyecek. Çok doğru bir tespit yapmıştı o yazıda ; takımın attığı değil yediği gollere bakrasak değişen bir şey olmadığını görürdük. Bu durumda çok hızlı kanat adamları olan Arsenal'in çok rahat 2 gol bulacağını söylemek mümkün
Neyse konumuza gelirsek; vaka ve durum analizi yapılırken öncelikle yöntemi belirlemeliyiz. Yöntem bilimsel olmalıdır ve analiz tamamen bilimsel akıl çerçevesinde yapılmalıdır. Parametreler çok net belirlenmeli ve teşhis doğru yapılmalıdır. Analiz sonucunda da ulaştığımız verileri gene bilimsel akıl ile yorumlamalıdır.
Sonuç olarak niye AKP bu ülkede iktidar oluyor hala anlamıyorum diye tepineceğine oturup adam gibi vaka analizi yaparsan hem olayı anlamış hem boş yere stres yapmamış olursun hem de sen de bir ders çıkartır bir yol tutarsın.
Aynı şey müslümanların islamla ilişkisinde de geçerlidir. Durum tespiti yapamazsan gelecek vizyonun da olamaz. Bugün müslümanların temel sorununun model üretememek olduğunu anlamadan tırı vırı edersen ya İŞİD manyaklığına savrulursun ya da modernist bir islam anlayışının oryantilist bir versiyonunda ahkam kesersin. Nereye bakması gerektiğini anlayamayan kişi bakıp ta bir şey göremez nitekim.

"doğrudan doğruya kurandan alıp ilhamı / asrın idrakine söyletmeliyiz islamı " diyor ya Mehmet Akif. Bizim ezik müslümanlar da " işte bunu yapmalıyız" diye meydanlarda nutuk attılar ya bize hah tam da onu diyorum işte. Bu laf modernist zokayı yutmak demektir. Günlük hayatı dini bir anlam dairesi içine almaya çalışmaktır bu. Bak bu Kuran'da var ezikliğidir bu..Bilimsel akıldan savruluştur. Bugün (faiz haram ya) bankaları çekip alsak müslüman ülkelerden ekonomi çöker. Batılı kurumların başına "işlami" kelimesini getirerek deve kuşu kolaycılığı ile çözdüğünü düşünebilirsin ama kıçın açıkta kalıyor işte hem de kocaman. Banka dışı bir ekonomik düzen kurabilmiş değil hiç bir islam ülkesi. Osmanlı bu faiz engelini para vakıflarıyla aşmıştı kendince aynı devekuşu aklıyla. Düpedüz faizdi bu ve Birgivi bunu yüksek sesle söylediği için İstanbul'dan sürülmüştü.
Müslümanlar meselelerinin ne olduğunu unuttular. Machiavelli'ler hep oldu ama bir Voltaire yetiştiremedik.
Konu dallandı ama şu ehli sünnet kavramı da fena halde can sıkıcı geliyor bana. Şiayı tenkit ediyoruz ya bunlar oniki imama ve imamların masumiyetine inanıyor diye. Temel eleştrisi kelami açıdan bu ehli sünnetin şiaya . Ama pratikte oniki değil yüzlerce ismet sıfatı taşıyan adamı var ehli sünnetin. Bütün tarikat şeyhleri ismet sıfatıyla mücehhez ve cennet garanti.
Bir de islam da kilise ve ruhban sınıfı olmadı cümlesi. Adı kilise olan ve başında papaz olan bir bina yok belki (belki var DİB) ama yüzlerce ruhban ve onlarca kilise var fiiliyatta. Güncel örnek Gülen Kilisesi.
Vaka analizi derken işte bunu kastediyorum.
İşte bu yüzden Ali Bulaç'ın analizleri ilkokul çocuğu yazılı ödevi gibi kalıyor gayri müslim Etyen Mahçupyan'ın analizleri yanında. Medine Vesikasından demokrasi çıkarmaya çalışıyor Bulaç efendi. Anayasaysa al sana anayasa diyor biz yaptık Magna Carta'dan yüzyıllar önce. Döndüm dolaştım Ali Bulaç'a getirdim lafı ne istiyorsam adamdan.
Sosyoloji yapmak Ali Bulaç , Nilüfer Göle seviyesinde olunca (İran on basar bize bir Ali Şeriati'miz yok) kaçınılmaz son sığlık.
Ben gidip Yeni Zellanda'ya yerleşeceğim zaten en müslüman ülke o nasıl olsa..Allah ıslah etsin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder