Altbeyin uygarlığı;sanırım en uygun olan tanım bu. Altbeyin şüphesiz her daim egemen olmuştur toplumlara lakin o toplumların bile çok insani alanları vardı ve gelenek , iktidarın(buradaki iktidar siyasi iktidar değil) karşı denge unsuruydu.
Günümüz kapitalist toplumu tam bir altbeyin toplumudur ve gelenek ortadan kaldırıldığı için birey tümden iktidara karşı savunmasızdır ve korku içindedir.
Yaptığım uçak yolculuklarında bu altbeyinlilik olgusunu çok net gözlemliyorum. Metrolarda ve diğer toplu ulaşım araçlarında dönen muhabbetler hep altbeyin muhabbetleri.
Sosyal medya denen ve büyük bir çarpıtma olan bu tanım altındaki internet uygulamalarından sosyalleşen? bu yeni birey geleneksel ortak alanı da kalmadığından tümden sanallaşmış ve iktidarın manipülatif etkilerine karşı tümden savunmasız kalmıştır.
Bu uygulamalar tamamen altbeyine hitap etmektedir. Kaptilazmin başarısı zaten altbeyin merkezli olmasıdır. Altbeyinde düşünce yoktur sadece duygu vardır ve duygular doğuştan içimizdedir.Onları gıdıklayan her şey itibar görür.
Aslında sohbet tarzı bir yazı olacaktı akademik bir teze doğru gidiyor alt beyin hemen devreye girdi bakın..
Kadınlar mesela neredeyse altbeyinden oluşur. Limbik sistemleri o kadar gelişmiştir ki (böyle olması gerekir anne olacaklardır çünkü) üst beyinli olmaları için çok uğraşmaları gerekir.Erkeklerde çoğunlukla altbeyinlidir kadınlar kadar duygusal bölgeleri gelişmediği için de daha da sevimsizdirler hatta .(bu cümleyi yazayım da ayırımcı demesinler )
Erkek kadın çatışmasının temelinde beyin farkımız yatar hiç lafı uzatmaya gerek yok. Bu hayatın dengesi için gerekli bir şey kadınlar böyle erkekler şöyle deyip kestirip te atamayız. Uzlaşmak zornudayız Yaratıcı'nın iradesi bu yönde.
Kadın beni anlamıyorsun der ve doğru der.Anlamıyoruzdur erkekler olarak kadınları. Bir kadının bir erkek tarafından anlaşılması zaten yer yüzünün en problematik ve çözülemeyen bir sorunsalıdır.(sorunsal mı dedim o ne ya , müşkülü yazacaktım yeni nesil öğrensin).
Kadın aslında anlaşılmak ta istemez beni anlamıyorsun derken dediğimi niye yapmıyorsun demektedir aslında.(çok aslında demeye başladım bu hayra alamet değil)
Fatih Sultan Mehmet Han (daha önce yazdım bunu tekrar olacak) bir sabah divana suratı asık olarak gelir ve başvezirine dert yanar;
-hanım bu sabah ne dese beğenirsin " bana ne verdin ki"
Bu ne demek ya daha ne vereceksem der koca sultan şaşkınlık içinde.
Evet kadın bunu der;hatta peygambere bile anlat ama doğruyu söyle diyecek kadar ileri de gider. Ama hep haklıdırlar biz onları anlamıyoruzdur çünkü.
Paran yoktur,ne biçim adamsın para kazanamıyorsun der,paran vardır bana yeterince ilgi göstermiyorsun para her şey değil der,paran vardır yeterince ilgi gösteriyorsundur , hayatında başka birisi var kesin bana bu kadar ilgi gösterdiğine göre der der de der...
Hanımla aramız bozukta bu aralar işi felsefeye vurdum anlayacağınız..Beceriksiz ,anlayışsız , parasız, iletişim sorunları olan,annesinin gölgesinden çıkamamış,içerde farklı dışarda farklı, kamyoncudan daha kötü,beyin ve ruh emici,insanı deli eden, duygusuz, duyarsız, anlayışsız,
yalancı,güvenilmez falan filen bir adamım ben.
Bunca yıl sana iyi katlanmışım diyor ya hanım haklı böyle bir adamla beş gün bile durulmaz yani...
Adamın biri karısıyla kavga etmiş artık nasıl bunaldıysa kendini sahile atmış.Sahilde dertli dertli bağrını serin rüzgara vermiş dolaşırken ayağına doğru yuvarlanan bir şişeye o hırsla bir tekme atmış ve şişe fırlamış kayalara doğru ve dağılmış parçalanmış. Fıkra bu ya bu şişede meğer bir cin hapismiş. Cin ögürlüğün verdiği minnetle dile benden ne dilersen demiş.
Bizim adam da bana göğe doğru uzanan bir yol yap,yap ki canım sıkkın olduğu zamanlarda o yoldan göğe doğru çıkayım da biraz ferahlayım der.
Bizim cin de pişkinlikle ;dile dediysek o kadar da değil kim uğraşacak şimdi onunla yav der.O kadar çimentoydu asfalttı kumdu o oo çok zor o iş mümkün değil başka bir şey iste der.
Bizin adam da madem öyle o zaman bana kadınları anlama becerisi kazandır da kadınları anlayım der.
Cin şaşırır bir durur kafası önünde düşünür çaresizce. Homurdanır kendi kendine ve şöyle der; yol kaç şerit olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder