16 May 2018

METİN ERKSAN FİLMLERİ VE PARANOİD ZİHİNLER

 (Dr.murat önderman İÜSBF twitter adresinden derlenmiştir.)

Paranoid, otoriter, aşık/nefret eden, kıskanç (ki kıskançlık paranoyası da var) veya yaslı zihinler metonomiye düşkünler diye düşünüyorum (bunu herkes yapar da buradaki bir düşkünlük). Metin Erksan'ın bir filminde vardı; adam sevdiceğinin dev bir fotoğrafıyla 'yaşıyordu' mesela.
Yas çekenler kaybettiklerinin kişisel eşyalarını atmakta/vermekte zorlanırlar. Kıskanç veya aşık insan, küçücük şeylere büyük manalar atfeder.

  • Paranod veya otoriter zihinler için de böyledir. Hergün kullandığı en sıradan bir mal veya eşya bile, hasım/düşman ülkenin bir şirketince üretilmişse, o ülkeyi kodlar. Bir paranoid bir aşık kadar hassas, tetikte ve 'uyanık'tır.

  • 'Düşman eli değmiş' şişedekini yere boşaltmak, bayrak yakmak, düşman ismi yazılı meyveleri yemek gibi ilk bakışta tuhaf yani anlaşılmaz görünen davranışlar, bu açıdan bakıldığında anlamlıdır.

  • 'Onun kokusu sinmiş' diye, bir türlü atılamayan atkıya yüklenen anlamı anlayabiliyorsak, bunlardakini de anlayabiliriz. Bu anlamı nasıl değerlendireceğimiz ise sonraki ve başka bir meseledir.

  • 'Ne alaka' diyebilirsiniz ama yazmak istedim: M Erksan'ın en iyi filmleri, izleyiciye karakterle özdeşleşip kendini unutma fırsatı vermeyen aksine onu içine bakmaya (introspection) yönelten, özbilinç düzeyini dolayısıyla kaygıyı geçici de olsa azaltmayan entelektüel filmlerdi.
    Tr için yeterince politik (daha doğrusu paranoid) olamadığından, arada kaynayıp gitmese de hak ettiği heyecanı uyandıramadı ve artık unutulmaya da başladı. Ben de onun için yazdım. Unutulmasın diye.

    Dün toplanan İran meclisinden...

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder