15 Haz 2015

KADIN DENGEDİR



Yıllar önce kafa yorduğum bir meseleydi kadın ve erkek cinsiyeti ve cinsiyet üzerinden şekillenen cinsiyet psikolojisi. 

Her iki cinsin üreme organlarını dikkatlice gözlemler ve üzerinde tefekkür edersen kadın ve erkek kimliğini net olarak görürsün ve nasıl davranman gerektiğini idrak edebilirsin.

Kadın en baştan cinsiyet olarak dengelidir. Cinsiyeti belirleyen kromozom diziliminde kadın x-x iken bildiğiniz gibi erkek x-y dir. Dişi cinsi genetik olarak dengeli olmakla kalmayıp temel formdur da aynı zamanda. Rahimde her bebek dişi olarak gelişmeye başlar daha sonra y kromozomunun devreye girmesiyle dişi beden erkek bedenine dönüşmeye başlar. O yüzden erkeklerinde memeleri vardır. Prostat rahimin , penis vajina ve klitorisin dönüşmesiyle oluşmuş yapılardır. ERkeklerin yumurtalıkları bedenin içinde gelişir ve daha sonra torbalara iner. Doğumda erkek bebeklerin yumurtalıklarının kontrol edilmesi bu sebeptendir. Kadınlarda cinsel sapmaların erkeklere nazaran çok daha az olması da bu dengeli kromozom yapısındandır. Erkeklerin genetik olarak dengesiz olması cinsel kimliklerinin inşaasında da etkisini gösterir. 

Kadın tamamlanmıştır. Doğurgandır çünkü. Erkek ise doğuramamanın eksikliğini üretim yaparak telafi etme eğilimindedir. Erkek çiftçidir kadın topraktır. Kadın yaşam kaynağıdır . Erkek doğuramamanın ezikliğini kaslarını kullanarak örtmeye çalışır. Medeniyet dediğimiz şey doğuramayan erkeğin üretim macerasının neticesidir. Kadının ihtiyaçlarını gidermeyen erkek gereksiz bir varlıktır evrimsel olarak bakarsak. 

Kadın dingindir. Huzurludur. Yumurta rahme doğru usul usul ilerler , acelesi yoktur. Sperm ise acelecidir. Yumurtaya ulaşmak için az zamanı vardır ve katetmesi gereken yol onun için hayli uzundur. Sperm bir maratoncu kadar dayanaklı olmak zorundadır. Bu dayanıklı olma zorunluluğu bedene kas olarak yansır. Güçlü erkek aynı zamanda güçlü sperm vaadidir. Güçlü hizmetkar demektir aynı zamanda. Spermler yarış halindedir. Erkeklerde rekabet halindedir. Hem bir dişiyi elde etmek hem de hayatta kalmak için. 

Sperm yumurtaya ulaşmak zorundadır. Bu zorunluluk aşk dediğimiz kavramı doğurmuştur. Kadının kalbini çalabilen erkek onu dölleme hakkı da kazanır. Ve kadın döllendikten sonra içeriye artık sperm almaz yumurta kendini korumaya alır. Kadın kalbi de yumurta gibidir. Bir erkek bir kadının kalbine tohum atmayı başardıysa artık o kalbe başka tohum giremez. Kadın sadakattir de artık o erkek için. 

Penis görsel uyarılır o yüzden erkek beyni görseldir ve sığdır. Bir dişinin memelerinin anlık görüntüsü bir erkeği uyarmaya yeter. Oysa kadın dokunsaldır. Okşanması ve öpülmesi gerekir ancak o zaman uyarılır ve döl yolu birleşmeye hazır hale gelir. BU durum da reklam endüstrisinin ve edebiyatın temel unsurudur günümüzde. Erkek o yüzden belagat sanatını geliştirmiş ve şiir yazmıştır. 

Erkek saldırgandır çünkü spermler de saldırgandır . Penisten fışkıran sperm ergenliğe ulaşmış erkek gibidir. Aynı psikolojiyle hareket ederler. 

Netice itibariyle bütün aşk şarkıları ve bütün aşk şiirleri kadın cinsi için yazılmıştır. Bütün bu şehirler de onlar için inşaa edilmiştir. Çünkü kadın yumurtanın rahme yerleşmesi gibi ikametgah arar. 

Kadın akıl erkek fikirdir.
Ben şuna inanıyorum her erkek içinde sonsuzlaşacağı bir dişiye doğru yola çıkmak telaşındadır. 

Erkek dişinin koynunda kendisini bulur aslen. Yitrdiği doğurganlığı ve dişiliği tadabilmek için bedeninden bir parçayı her defasında dişinin bedenine bırakır diyet olarak. 

Her erkek dişisinin vajinasına boşalırken (tabi orgazm ettiyse hatunu) aynı zamanda tanrısal bir onay almış olur ve anlamını bütünler. 

Orgazm tevhittir ve erkek tanrısal dişi bedeni içinde bütünleşir.İkilik kalkar. Ne demiş eskiler :cimada vahdet vardır.

Bahsi diğer ama sırf seks üzerine tefekkür etmek bile insanı erdirir. 

Kadını tanımadan bir erkek asla kendisini tanıyamaz. Kadın erkeği özgürleştirmiştir. 

Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder