3 May 2011

BAHAR VE IHLAMUR AĞACI

Nihayet bahar geldi şehrimize,iki gündür ısındık bahar güneşiyle..

Ortalık cıvıl cıvıl,rengarenk,ışık ve renk karnavalı her yer..Erikler çoktan çiçeklerini döküp meyveye durdular,onları kiraz ağaçları takip ediyor..Baş döndürücü kokular sinmeye başladı sokaklara..Erguvanlar muhteşem çiçeklerini döktü zarif dallarına..Ve ıhlamurlar yapraklandı yeni yeni ve yaklaşık bir ay sonra etraf huzur veren çiçeklerinin kokusuyla dolacak..

Benim için ıhlamurların yapraklanmasıyla başlar bahar,o taze sürgün vermiş yaprakların yeşiline bakmaya doyamam.Çocukluğumun geçtiği köydeki evimizin hemen karşısında ıhlamur ağacı vardı ve ben o ağacı çok severdim. Tarlamızdaki yaşlı armut ağacı ve bu genç ıhlamur ağacının çocukluğumun anılarında vazgeçilmez bir yerleri vardır. Ha bu ıhlamur ağacının ıhlamurlarını toplamışlığım hiç yoktur zira mezarlığın yanında diye ailem bu işe sıcak bakmazdı. Yaz başı çiçeklerini dökünüp o enfes kokusunu akşamın alacasına saldığında bahçedeki hanımeli kokusuyla adeta yarış edercesine avluyu doldururdu.

Ondan mıdır bilmem bana hep evde olma duygusunu, anne kucağındaki çocuğun huzurunu çağrıştırır. Şöyle alıp başımı gidesim gelir, ıhlamur ağaçlarının uyandırdığı sabahlarda Cumalıkızık'ta bir kahvaltı masasında hayal ederim kendimi. Sıcacık kızarmış ekmeğin üstünde tereyağımı eritirken o nefis kokuyu ciğerlerime çekerim,hmmm ruhumu teslim ederim..

Bir evim olsun bahçesinde kocaman bir ıhlamur ağacı ve dahi mezarım o gölgede,serin ve huşuyla dolu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder