Bu hıdrellez ben de kendi küllerimden dirilmeye karar verdim.
Dünya böyle çünkü sen böylesin(Tanrılar Okulu)
Aslında yazmak değil sesim kısılana kadar çığlık atmak geçiyor içimden,içimdeki eski benliğimi olumsuz düşüncelerimi kusabileceğimi bilsem sabaha kadar kusarım. Alt benliğimin ; kararlarımı almamı sürekli ertelemesinden , yeteneklerimi kullanmama çıkardığı engellerden , duygularımı ifade etmekten bir ceylan kadar ürkek olmamdan , bilmeme kaç yaşıma gelmiş olamama rağmen beni 14 yaşında bırakmasından,en önemlisi kendim olmama engel olmasından yıldım artık.
O'nu dönüştürmeye , bir savaşçı yapmaya , kendi hayatının kahramanı olmasına, cesaretle yaşamasına karar verdim.
Yaptığım salaklıkları bir gün kitaplaştıracağım demişti Şanal bey bir programda, ben salaklıklarımı düşünüyorum da ben bile o salaklıkları nasıl yapmışım aklım almıyor başkaları hiç anlamaz. O kadar yani. Ekmekten put yapıp tapan sonra da karnı acıkınca o putu yiyen bedevi kadar salakça şeyler yaptım. Nİye ??? İşte öyle..
Korku insanın damarlarında gezinen bir durumdur diyor D'anna. Burdaki korku tepkisel yani deniz korkusu köpek korkusu ya da tehlike karşısındaki ölüm korkusu gibi değil hakkaten durumsal bir korku. Harekete geçersem eylemlerimin sonucunda eleştirilebilirim , hata yapabilirim ya da ben eylem gerçekleştiremem hali, işte korkunun deli gömleği aldığı hal. İnsanın kendi kendine elini kolunu bağlaması..
Benim büyüme ve başarı korkum mesela..Büyürsen başarılı olman gerekir o halde küçük kal..
Çünkü sen başarılı olamazsın ..Niye?? Deden,Ninen,Baban,Annen ve etraftaki herkes öyle dediği için..Ben de onlar diyorsa doğrudur demişim öyle kalmışım mesela..
İşte bütün bunları değiştiriyorum bugün ve artık büyüdüm ve kendi hayatımın sorumluluğunu aldım ve ilerlemeye ve hayatımın şiirini yazmaya başlıyorum...
O gün bugündür....

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder