Bugün ölüm hakkinda düsünüyordum . Alice Harikalar Diyarinda ve Matrix filmlerinin satirlari ve sahneleri gözümün önünden geciyordu usul usul. Kendimi , hayati, ölü arkadaslarimi , ölü ebeveynimi , cocuklarimi düsündüm ve hepimizin ölecegini. Ölünce uyandigimiz bir rüyada miyiz ?!
Yoksunluklarimi , yoksulluklarimi , yabancilasmalarimi , cocuklugumu cocuk olmanin nasil bir deneyim oldugunu dusundum. Sonrada bunlardan cok daha hayati olan (Maslow ihtyaclar hiyerarsisi) gündelik sorunlarimi düsündüm. Aptal miyim ermis miyim ölü müyüm diri miyim karar veremedim. Sonra da yüz bin liram olsaydi su anda ne kadar rahatlayacagimi düsündüm ölü oldugumda ise tümden rahatlayacagimi bilerek.
Dücane Cündioglu´nun " Bir siyasal eskatoloji : hüvel baki" yazisini denk geldim tüm bu duygular icindeyken. Baki olan "O" fani olan biz. Dünyada ne kadar cok tantana yapiyoruz. N e kadar cok gereksinimimiz var su fani hayatta. Halep yangin yeri dünya masmavi...Ne tezat !
Gecip gittigimiz bu hayatta , hayatta kalmak icin (mi )?
"güc olan, insanin dünyayi degil, dünyasini degistirmesidir"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder