Ben ortodoks hanefi koşullamasıyla yetiştirildim.
Ehl-i sünnet vardı bir de sapık mezhepler. Pek çok uydurulmuş hadisi de koltuğuna alıp hak mezhep biziz diye genel bir koşullamayla eğitime tabi tutuldum.
Bu ehl-i sünnet ve hak mezhep söylemi tamamen siyasal bir söylemdir malesef. Bu mezhep işi o kadar çığrından çıkmıştır ki kabir sorularından birisi de mezhebin nedir sorusu olmuştur. Caferiyim dedin mi boku yedin yani ehl-i sünnet anlayışına göre. Halil Kırbaş hocanın dediği gibi bu uydurulmuş deli mezhep gömleğini yırtana kadar göbeğim çatladı.
Bu aralar bu konuda yoğun tartışmalar yaşanıyor biliyorsunuz (Allah'a şükür).Özellikle Yaşar Nuri Öztürk'ün bu ümmete büyük hayrı geçmiştir kanaatimce. En azından bir kaç kişi merak edip araştırıp kendilerine öğretilen bu dinin anlatıldığı gibi olmadığını anlamışlardır.
Benim ilk şüpheye düşmem nur cemaati evlerinin birinde elime geçip okuduğum Yeni Ümit dergisinde (hala çıkıyor mu bir fikrim yok)İmamı Azam'ın Ebu Hureyre hadislerini kabul etmemesi üzerine yazılmış bir makaledir. Bu makalede İmam-ı Azam'ın Ebu Hureyre hadislerini almama sebeplerini uzun uzun anlatıyordu. Oysa bize öğretilen İmam-ı Azam ile Ebu Hureyre böyle değildi. Daha sonra ki süreçte zaten mutlak bir şüpheye düşüp 7 yıl süren bir din dışı hayatım oldu. Her şeyi en baştan kaynaklardan öğrenmeye koyuldum. Ama insanın şartlanmışlıktan kurtulması o kadar zor ki o kafamıza sokulmuş suçluluk duygusu yok mu? Aforoz korkusu gibi aynen.
Ebu Hureyre hadisleri uydurulmuş olan dinin üzerine oturduğu temel satıhtır. O yüzden İmam-ı Azam'ın başka kaynaklardan doğrulanmadıkça Ebu Hureyre'den nakledilen hadisleri reddetmesi o ilk karşılaşmada beni şok etmişti. Benim zihnimde Ebu Hureyre adeta kutsanmış bir hadis ravisiydi.
İmam Hatipteyken pek çok hadisi okurken bunların peygamber sözü olabileceğinden ciddi şüphe duyardım. Ama söyleyen Efendimizdi ne yapabilirdik ki.
Daha sonra İmam-ı Azam'ın hadisleri sadece ravi yönünden değil mana yönünden de kritiğe tuttuğunu Kurana ters olan hiç bir hadisi ravi zinciri sağlam olsa bile abu etmediğini de öğrendim.
Gittikçe mezhep dışı olmanın bize anlatıldığı gibi dinsizlik olmadığını gayet mutlulukla keşfettim.
İnsan şartlanmışlık içindeyken anlamıyor , ne demek hak mezhep yaa. Elbette bu siyasi bir söylemdir. Kim kimin hak veya batıl olduğuna karar verebilir ki.
Sonra öğrendik ki kazın ayağı öyle değilmiş. Bu hadislerin büyük çoğunluğu uydurmaymış.
Meğer Kurandan sonra en sahih kaynak kabul edilen Buhari bizim tırnak içinde mezhep imamız hakkında zındıklık ve küfür ithamında bulunmuş , meğer İmam-ı Azam , Abbasi zindanlarında zehirlenerek katledilmiş. Bize bunlar öğretilirken tarihi detay gibi bir cümleyle geçiştirilir işin aslına hiç girilmezdi. Hakkaten Sıffinde ne olmuştu,Cemel vakasının aslı neydi ?
Sonradan öğreniyoruzki o dönemlerde korkunç siyasal baskılar,iktidar savaşları,suikastler,ihanetler gırla. Meğer bize kutsal ve yanılmaz günahsız mübarek insan ve melek üstü varlıklar olarak gösterilen bu insanlar senin benim gibi insani zaafları olan fanilermiş. Cemel Vakası sonradan yakıştırılan gibi bir içtihat meselesi değil düpedüz iktidar savaşıymış.
BUgün şunu anlıyorumki , islam dini ve bilimsel akıl uydurulmuş din üzerinden tahakküm kurmak isteyen siyasi iktidarlar tarafından esir alınmış ve adeta yok edilmiştir.
Özellikle 9.asırdan sonra yayılmaya başlayan sufi anlayış bilimsel aklı tümüyle kuşatmıştır. Velayet marifetin önüne geçmiş uydurulan keramet hikayeleri ile şeyh efendiler uçurulmuş bir sürü ahmakta bunların peşinden gezip durmuştur.
Akılsız din olur mu yahu?!
Bugünkü en büyük sıkıntımız bu sorgulanamaz kerameti kendinden menkul insanların etrafında oluşmuş iktidar odakları ve bu odakların din ve hayat üzerinde kurdukları katı tahakkümdür. Derdi olan her insan ve müslümanın ilk yapacağı iş kendini şartlanmışlıklardan kurtarmak ve biraz gayret göstererek kitabını okuma ve anlama cehdine soyunmaktır.
Özellikle Hanefi olduğunu sanan arkadaşlar mezhep imamınızın bir hayatını ve mücadeeini ouyun ve öğrenin. Bu adam niye zindanda ömüş ? Derdi neymiş i acaba?
Doğruyu öğrenme için önce öğretimiş yanışardan kurtuun mera etmeyin dinden çımazın hoş bu uydurumuş dinden çımanın da bir zararı yo.
"Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur."(İsra, 17/36)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder