
Bu ay baktım da blog yetim kalmış. O kadar çoşkunluk var ki şehirde ,sokakta,bedende,zihinde ve gönülde yazmak değil yaşamak istemişim demek ki. Gelip geçti be bahar mevsimi. Baksanıza mayısın sonuna gelmişiz ve yaz kapıya dayanmış..Ömrü yemişiz gene.
Eskiden en sevdiğim ay eylül ayıydı. Şİmdi fikrimi tamamen değiştirdim, ben böyle bir mayıs görmedim mümkünse hiç bitmesin bu ay. Tanrım onu sevmem için ne kadar çok sebebim varmış körmüşüm de görmemişim bugüne kadar.Muhteşem bir ay mayıs.Kuzey yarımkürenin en çoşkulu hali,çimenler gür,dallar meyve yüklü,günler uzamış bir aydınlıkla ısıtıyor şehirleri,dağları ve yemyeşil gür otlarla kaplı ovaları. Bu ayı bu kadar sevdiğimi bilmiyordum doğrusu, sevmem gerektiğini. Sevgiliyi hep uzaklarda aramıştım oysa kapımın önünde açan krem rengi bir gülün goncasında saklıymış.
Hey Mayıs,sefer ayı,erik ayı,kiraz ayı,doğum ayı iki güzel evladın..
İyi ki yaşamışım bu mevsimi, kurak eylüllerde avare dolanmışım bir ömür heyhat..
Teşekkür ediyorum milyonlarca kez..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder