
İstanbul dışına Çorum'a gidip geldim hafta başında. Malum bahar ayı nisan lodosla beraber iyice ısınan havalar doğayı coşturdu tek kelimeyle. Bu gezimde şunu çok net gördüm ki İstanbul doğa müzesi gibi yol boyu gördüğüm yerlerle kıyasladığımda. Mesela Çorum her taraf yeşil evet ama burda hiç çiçek yok mu diye sordum. Evet bir kuruluk bir çoşku eksikliği var Çorumda yaşanan nisanda. Diğer yerlerde Çorumdan farklı değil.
Oysa İstanbul çiçek ve renk cümbüşü adeta. Evet Türkiyenin bu en büyük şehrinin sokaklarından , derelerinden, boğazından, halicinden,evlerin pencerelerinden ,bahçelerinden bahar fışkırıyor şehrin dev griliğine inat. Ben Bakırköyde yaşıyorum mesela, mahallemiz orman içindeymişçesine taze ve gür bir bahar giyinmiş durumda. O kadar çeşitli ağaç ve çiçeklerle bezenmiş ki sokaklar insan bir renkten bir renge bir ağaçtan bambaşka bir ağaca bal toplayan arı gibi uçuyor sanki.
Bu sabah farkettimki bu şehir içinde inanılmaz güzellikler ve çeşit barındırıyor. Bu şehrin zengin bir florası var. Bahar başında erik badem ve kiraz çiçekleriyle bembeyaz uyanan bu şehir şimdilerde taptaze bir yeşil tarafından saklanan gökkuşağı renkleriyle sarmalanmış durumda. Mor salkımların mor bir pelerin gibi sarmaladığı bir bahçenin hemen yanı başında sarmaşık gülleriyle taçlanmış bir bir başka bahçe. Yeşiliyle beni adeta sarhoş eden ıhlamurların doldurduğu sokaklarda ,manolya, erik,limon, mandalina, çınar,karayemiş,dut,akçaağaç,at kestanesi ve erguvan ağaçları kol kola.

Şehir açık bir arboretum sanki. Hele o taze açmış leylakların rengi ve kokusu akşamları insanı kendine çekiyor. Bahçeleri dolduran portekiz menekşeleri bana çocukluğumun ayçiçeği tarlalarını hatırlatıyor. Bir süre sonra ıhlamur çiçekleri ve hanımeliler baştan çıkarıcı kokularıyla dolduracak şehri özellikle yaşadığım semti. Köyümde bile bu kadar çeşit ağaç ve çiçek yoktu benim.
Gülibrişim ağaçlarına ayrı bir parantez açmak gerek. İnsanlar farkında mı bilmiyorum şehrimizin çok özel ağaçları bunlar. Pek çok hikayede ve romanda kendinden bahsettirir bu eşsiz ağaç. Bilmeyenler öğrensin bence bu ağacı ve varsa bahçesi bir tane diksin muhakkak. Her ne kadar İran orjinli olsa da bu şehrin sembolü bir ağaçtır ve bütün Avrupaya İstanbuldan yayılmıştır.
.jpg) |
GÜLİBRİŞİM |
İstanbul evet bir erguvan şehridir bu ayda şüphesiz ama yazın kralı gülibrişimdir. Mor salkım,erguvan ve gülibrişim bu şehrin sembol bitkileridir bence. Çitlembikte dördüncü olarak eklenebilir belki.
Sabahın erken saatlerinde Bakırköydeki evimde uyandığımda dışarıdan evin içine dolan cıvıl cıvıl kuş sesleri adeta sağır edici. Bu şehirde bu kadar kuş olduğunu ancak o saatlerde uyanıksanız farkedersiniz. Evet kanatlı zenginidir de bu şehir aynı zamanda.
Şöyle kocaman bahçesi olan bir evim olsa duvarları mor salkım ve hanımelilerle kaplı olsa,bahçede doğal renk renk güller, sardunyalar, ortancalar olsa. Karanfiller akşam güneşini saklasa renklerine.
Baharın kokusu,toprağın kokusu,güneşin kokusu,çiçeklerin kokusu çocuklarımın kokusuna karışsa ....