(Suriyeli mültecilerden,tepesine bomba yağan insanlardan,gözleri önünde annesi öldürülen bütün çocuklardan,bütün yetim ve öksüzlerden ve amansız hastalıklarla cebelleşen bilumum dertlilerden baştan özür dilerim. Benimki parasız şehirli insan sızlanması. Elektriği kesilmiş,kiralarını ödeyememiş,çocuklarının okul taksitini yatıramamış, meslek odası aidatlarını ödeyememiş itibarı yerlerde sürünen para kazanamayan bir beceriksizin sayıklamaları. Param olduğunda benden iyisi yok.)
Hala anlamış değilim hayatın neden sürekli bana kazık attığını. Oysa hiç hile yapmadım oyun masasında ona. Hep dağıttığı kağıtlara göre elimi oynadım, kendisi sol yanımdaydı, bana hangi kağıdı attıysa onu aldım.Hiç zar tutmadım, kendisi verdi zarları elime, her atış hepyek. Hiç anlamadığım halde oturttu beni rulet masasına o seçti hep karayı, gelen hep kırmızı.
Hala anlamış değilim hayatın benim üzerimden kazanmaktan başka şansı yokken, hala neden bana kazık attığını.
Anladım, sanırım hayatım kazanmakla yeterince haz almıyor, kaybettiğimle de beslenip mutlu oluyor. Hep kazanıyor ama biliyorum sadece kazanmak yetmiyor ona, benim kaybettiğimide görmek istiyor, buyur işte yine yenildim sana.(Minervadan alıntı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder